E-Dergi

Anlatımında derin anlamlar gizli, muhteşem bir roman. Okurken günümüzle ve yakın zamandaki olaylarla bağlantı kurmadan edemedim. Ortada çok büyük bir olay varken, değersiz bir gündemle onun üstünü örtmeye çalışan ve bunda da oldukça başarılı olanlar mı ararsınız. Alışılagelmiş doğruları zamanla değiştirip, bunu da bir güzel kabullendirenler mi ararsınız. Ve insanlardan görmedikleri eziyeti, kendim gibi, benim gibi dedikleri hayvanlardan görenler mi ararsınız. Bu roman öyle iki üç cümleyle anlatılmaz gerçekten, üzerine çok düşünülecek bir peri masalı kesinlikle.

Okumadan önce ön yargı ile yaklaştığım, okuduktan sonra tamamen yanıldığımı anladığım bir roman. İnsan psikolojisinin kuytu köşelerini keşfetmeyi seven biri olarak Meursault karakteri bende merak uyandırdı açıkçası. Toplumun değer yargılarına, anlayışına, yaşayışına tamamen yabancı bir karakter. Bitirdiğinizde şu an bende olduğu gibi ifade edemeyeceğiniz şeyler hissedeceksiniz. Okumaya değer kesinlikle.

Kürk Mantolu Madonna'dan sonra okuduğum ve okumaktan da çok zevk aldığım roman oldu. Konusu eski türk filmi tadında zaten. Sürükleyici bir anlatımla da birleşince kendinizi olaylara dahil olmuş gibi hissediyorsunuz. Biraz daha kalın olmasını istediğim ender romanlardan bir tanesi diyebilirim, zira tadı damağımda kaldı.

Genelde aynı anda iki roman okumayı severim. Birini gün içinde, diğerini de yatmadan önce okumaya çalışırım. Yatmadan önce okuduğum romanların, anlatımı akıcı, dili sade olmalı ve yormamalı. Sarah Jio'nun 3 kitabını da okudum. Hepsini de uykudan önce okudum diyebilirim. Güzel ama bir şey kattı mı derseniz, hayır. Benim gibi düşünenlere boş vakitlerinde ve yatmadan önce okunabilecek roman olarak tavsiye ederim.

İlk olarak "Kardeşimin Hikayesi" ile başlamıştım Livaneli okumaya.Onu da çok beğenmiştim ama Serenad bambaşkaymış. Duygulanarak okuduğum son sayfalarını bitmesin diye ağır ağır çevirdiğimi farkettim. Yakın tarihimizdeki hiç bilmediğim bir insanlık dramını, o kadar güzel bir hikayeyle birleştirmiş ki usta kalem, tadı damağınızda kalıyor. Bu kadar da olmaz dedirten bir facia ve yıllar sonra aşkını kaybettiği yerde arayan bir adam. Tavsiye etmiyorum, mutlaka okuyun diyorum.