E-Dergi

Hayatın koşturmacası içinde ne kadar kaybolduğumuzu yüzümüze şefkatli bir tokat gibi vuran bir kitap Gözağrısı. Neydik ne olduk, kim olduk, neye benzedik biz toplum olarak? Özlememiz gereken bir özümüz var ve o öz bizim asıl dermanımız. Öyle sakin öyle huzurlu açıklanmış ki bu konular yazara katılmamak elde değil. Biraz Kemal Sayan’ın Yavaşla’sı biraz da Mustafa Kutlu hikayeciliği var bu eserde. Yani olabildiğince huzur verici.

Kur'ansal içerikle anlatılan bir hikaye, firavunun elinden halkını çekip çıkaran bir peygamber. Ve tabii ki çöl günleri, kızıldeniz ve asa. İnsana zorluklara dayanma ve meydan okuma gücü veriyor. Güzel bir kalem, okuyun

Güzel bir kitap, kötü bir gelecek... İnsanların düşünmesi, hissetmesi, şuurlu farkındalık geliştirip sorgulaması, kitap okuması yasak. Kitaplar ve kitap okuyanlar ateş ile cezalandırılıyor. Böyle bir "matrix" dünyasında "uyanma" ve yaşam mücadelesi veren bir itfaiyeci hikayesi. Kahramanımızın adı Montag. Kitabı okurken sizde Montag ile birlikte anlamaya çalışacak, sorgulayacak, sıkılacak, bunalacak ve kaçacaksınız. Ama o kasvetli havayı hep hissedeceksiniz. Güzel, okunması elzem bir distopya kitabı.

Sevginin ele ayağa düştüğü, sadece süslü cümlelerle gösterilmeye çalışıldığı bir zamanda gökteki yıldızlar olan Sahabe üzerinden aslında sevginin ne kadar büyük bir şey olduğunu, bedel gerektirdiğini, boş sözlerle olmadığını öğreten bir kitap.. Hocamızın kalemine sağlık... Ben severek okudum, tavsiyemdir

Yine Ömer Faruk Dönmez yine sivri dilli bir roman. Yazarın okuduğum 2. Romanı. Bütün eserlerini alıp okumak istiyorum. Elime aldığımda bir anda bitiveriyor.
Yazar bu romanda 3 çocukluk arkadaşının yıllar sonra, farklı hayatlara sahip olarak yollarının kesişmesini işliyor. İşlerken de kurduğu cümleleriyle oldukça düşündürüyor. ben bayılarak okudum önerimdir