E-Dergi

Her kadının, özellikle anne olduktan sonra kendine zaman ayıramadığı, kim olduğunu unuttuğu zamanları mutlaka olmuştur. Elizabeth karakterinde bazen kendimi gördüm. Hayallerini ertelemiş ama kendisine sıra bir türlü gelmemiş bir kadının tüm hayatını değiştirecek kararı ve bunun çevresinde gelişen olaylar. Tüm olumsuzluklara meydan okuyan bir aşk. Bütün Kristin Hannah kitaplarında olduğu gibi son derece akıcı ve insanı yormayan bir anlatımı vardı. Tavisye ederim

Seneler önce okumuştum. Bir aile evinin su kuyusundan zehirlenip hastalanıyor ve zayıf düşen baba ve çocuk ölüyorlar. Geride kalan kadın kendini o kadar sorumlu hissediyor ki vicdan azabıyla kıvranıyor. Geride kalmanın ağır yüküyle hayatına devam etmeye ve yaralarını sarmaya çalışırken yeniden aşık oluyor. Yazarın dili, anlatımı o kadar akıcıydı ki hafızamda hala ilk günkü gibi kalmış. Okunmaya kesinlikle değer...

Judith ne yazsa okurum diyenlerdenim. Yine güzel bir kitaptı ama diğer kitaplarına göre bana oldukça farklı geldi. Diğer tüm kitaplarındaki yoğun aşk bu kitapta minimum düzeydeydi. Daha çok polisiye kısmına önem vermiş. Leigh ve Michael'in aşkları güzeldi ama ben en çok Marck ve Sam'in aşkları çok tatlı ve güzeldi. Ben onların dialoglarından çok daha fazla keyif aldım diyebilirim. Eski kitaplardaki karakterlere değinmesi de çok hoştu. Kısacası çok yüksek bir beklenti içinde olmayarak okursanız büyük keyif alabileceğiniz bir kitaptı:)

Sarah Jio'nun en sevdiğim kitabı yağmur sonrası. Eskiyi ve günümüzü o kadar güzel birbirine bağlamış ki çok dokunaklıydı. Sonu çok güzeldi, geç de olsa mutlu bitti. Sarah Jionun tüm kitapları zaten çok akıcı ve çabucak okunan türler

Okurken içim parça parça oldu. Gözyaşlarımı tutamadım. Bir anne olarak kendimi böyle bir durumla karşı karşıya kalma düşüncesinden alamadım ve bu beni mahvetti:( Gerçek bir olay olması ise ayrı bir durum tabii ki. Kitap çok acı bir olayla başlıyor ama sonrasında bir hayli ilginç bir hal alıyor. Benim hafızamda yerini aldı ve kolay kolay da unutmayacağımı biliyorum.