E-Dergi

Çok beğendim, etkileyici bir kitap. Dili birazcık ağır olmasına rağmen çok rahat anlaşılıp hızlıca okunabilir. Anlattığı dönem tasvirleri de o kadar başarılı ki kendisinin İstanbul'da sadece üç kez bulunduğuna inanamadım.

Gayet güzel ve -Zorba sağ olsun- eğlenceli bir roman. Tasarım için konuşmak gerekirse gayet hoş ve kesinlikle kötülenemeyecek kadar başarılı, devam etmelerini tavsiye ederim ama bir daha almayacağımı tahmin ediyorum, normal boyutları daha bir seviyorum. Avantaj olduğu kesin bir konuyu belirtmek gerekirse kolay taşınması ve toplu taşımada okuma kolaylığı derim, u manalarda üzerine tanınmaz bu tipin.

Önceden olan az çok bilgimin üzerine bir şeyler daha koydum bu kitap sayesinde. Hatta sağ olsun yazar, Göktürkçe hakkında yaptığım bir sunumda çok işime yaradı kitap. İlgili olanlar kesinlikle alıp çalışmalı.

Sunay Akın'ın mübalağa sanatını bazen kullandığını bildiğimden dolayı olayda verilen bilgilere biraz temkinli yaklaştım ama dili güzel, hikaye tadında. Okunabilir bir kitap.

Yazarda anlamadığım iki şey oldu: Türklerin son 100 yılda kazandığı savaşların en önemli adamlarının bazılarının Ermeni, Yahudi vs. kökenli olduğunu "sıkça" birkaç hikayede tekrar etmesi; sürekli müzeden bahis açılması. Özellikle müzelerin bedava olması gerektiği konusundaki bir denemesinde kendi kurduğu müzeden de bahsetmekte ancak kendisininkinin ücretli olduğunu yazmamakta. Böyle düşünen bir insanın müzeyi ücretli yapmasının neredeyse imkansız olduğunu düşünmüştüm şahsen ve müzeyi ziyaret etmeyi bile düşünmüştüm ancak durum öyle değilmiş.

Kitap oradan buradan duyulma palavralarla ve siyasi emellerle değil, böyle belgeler sunularak yazılır.