E-Dergi

Çamlıhemşin muhteşem coğrafyasıyla, yaylalarıyla ünlü bir yöredir. Yazar Hiçyılmaz, yörede hâlâ yaşayan kemerli köprüleri, tarihi evleri bize edebi bir dille aktararak tarihe tanıklık bağlamında, gezip gördüğü yerlere bizi de götürüyor. Yazarla birlikte Karadeniz’in dik yamaçlarda konuşlanmış köylerini, camileri, araziyi dolaşıyoruz. Yörede oturan ailelerle tanıştırmakla kalmıyor bizi onların hikâyeleriyle de tanıştırıyor; sonra ladin ormanlarının koynunda saklanan mezralara götürüyor yazar bizi; göğü delen muhteşem dağların eteklerindeki yaylalara götürüyor; oradan aşağılara inerek bizi dolma taş tekniğiyle yapılan tarihi evlere götürüyor, konaklarda ağırlıyor; oradan yöre insanının tabiatın çetin şartlarıyla mücadelesine tanıklık ettiriyor. Sadece bu da değil; yöredeki taş ve ahşabın el ele vererek insanın duygularıyla birleştiğinde nelerin ortaya çıktığını gösteriyor yazar. Kitabın, andığımız mekânların resimleriyle desteklenmesi ise okuyucunun ruhunu yıkıyor âdeta.

Yazar, çalışmasında argümanlarını din ve devletin birbirlerinin tamamlayıcı cüzü olduğu ve modernleşme sürecinde değiştirilmek/dönüştürülmek istenenin siyasal İslam’dan ziyade İslam/Müslümanlık olduğu varsayımları üzerine inşa etmektedir. din-siyaset ilişkileri bağlamında modernleşmenin yansımalarını belirli şahıslar, kurumlar ve metinler üzerinden tahlil etmek için meseleyi yerli bir bakış açısıyla ele aldığını her daim okuyucuya hissettirmektedir. Bunu hissettiren temel saik, yazarın bir kültür ortamının içine doğmuş olması ve bunun sonucu olarak içinde doğduğu kültürel ortamın kodlarıyla meseleye bakmasıdır. Kara’ın mesele edindiği konuyu içeriden bir bakışla, derin bir analizle ele alma imkânını sağlayan en önemli neden, yazarın bizzat kendisinin de içinden geldiği İmam Hatip okulları ve İlahiyat fakültelerinin İslam anlayışı dâhil, cemaat ve tarikatları, Diyanet, vb. Cumhuriyet Türkiye’sinin din/İslam merkezli meselelerini yakın tarihin imkânlarını kullanarak çözümleme isteğidir.

İsmail Kara hoca islamcılık konusunun uzmanı Türkiye'de bu konuda daha iyisini ben görmedim. Bu kitap artık biraz daha üst seviye olup genel görüşleri artık ana metinlerden okuyarak tafsilatla öğrenmeye başlanıyor. Yaşadıkları döneme damgalarını vuran şahıslar ele alınmış. İçeriği fazlasıyla dolu.

İslâmcılık düşüncesi nedir, hangi coğrafyada doğmuştur, bu topraklara nasıl ve kimler aracılığıyla girmiştir? Kitabın girişi bu soruların kısa ama doyurucu cevaplarından oluşuyor. Sonrasındaysa her ismin kısaca hayatı, eserleri ve eserlerinden kesitlere yer vermiş İsmail Hoca. İlgili ismin İslâmcılık bağlamındaki görüşlerinin açık ve ön planda olduğu yazıları tercih etmiş. Böylece o ismin İslâmcılığı niçin seçtiğini ve ondan ne beklediğini kendi kaleminden öğrenmiş oluyorsunuz. Türkiye'de İslâmcılığı merak edenlerin, bu konuda düşünmek isteyenlerin, buradaki isimler hakkında bir iddiası olanların mutlaka okuması gereken bir kitap.
İsmail Hoca titiz ve temiz bir çalışmaya imza atmış, bunu her sayfada hissedeceksiniz, iyi okumalar..

kaliteli ve kullanışlı bir ürün. kitap üzerindeki notlarımı bulmak için satın aldım.