Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
efendi53 Tarafından Yapılan Yorumlar
Babadağı Türkmenlerin Avrupa'ya ilk yerleştikleri yerdir. Üstelik kasabanın Türkleşme macerasının ardında Sarı Saltuk gibi bir kişilik vardır. Osmanlı’nın Rumeli'ye ilk geçişinin 1354 yılında Gelibolu'nun fethiyle gerçekleştiğinde hemen hemen tüm tarihçiler hemfikirdir. Halbuki Sarı Saltuk ve 12 bin Türkmenin Rumeli'ye 1262-1263'te geçtikleri ve Babadağı'nı o tarihlerde kurdukları kesindir.
Usta tarihçi Kemal H. Karpat Osmanlı'nın Balkanlara geçişinden 100 yıl önce Türkleşen memleketi Babadağı'nın Osmanlı öncesi, Osmanlı zamanı ve Osmanlı sonrası dönemlerini çeşitli cepheleriyle anlatıyor. Bir kasaba üzerinden giderek, bir dönem, bir coğrafya, Türklük, İslamlık, Osmanlılık okuması yapıyor.
Biyografinin başarı öyküsü örnekliği. Karakterimiz Eliezer Ben-Yehuda. Kahraman diyemiyorum çünkü şahsiyetine katılmıyorum. Ama inandığın ve emek verdiğin dava için neler yapman gerektiğini çok güzel anlatan bir hayat hikayesi. İçten gelen sıkıntılar, hastalıklar, dışarıdan gelen baskılanmalar kısaca karşına çıkan her zorluğa rağmen amacından vazgeçmemenin insana, topluma ve en çok da tarihe etkisini başarılı bir şekilde bizlere veriyor kitap. Okunabilir. Beğendim.
İslam fetihleri Avrupa ekonomisinin, binaenaleyh Roma Avrupası’nın çöküşüne sebebiyet vermiş diyen başta Henri Pirenne tezine ve buna benzer sebep sonuç ilişkilerine karşı bir tez koyarak ve bunları geniş kapsamlı bir ele alarak karşıt bir tez sunan Gene W. Heck aslında Weber’in kapitalizmin oluşmasının temeline Hristiyanları, Sombart’ın da Yahudileri koymasına ilaveten Müslüman Doğu’da âlimlerin yasakların çevresinden dolaştıran yaratıcı çözümleri ile ekonomi dünyasının kapıları sonuna kadar aralanmış ve bu da kapitalizmin kökenini oluşturmuştur tezini ortaya koyuyor. Hatta Müslüman alimlerin batıda sanılanın aksine dogmatiklikten uzak çağa ve asırlar boyu farklı medeniyetler içinde birçok farklı görüş, yaklaşım ve uygulama ortaya çıkarttığını savunuyor. Konusu ve içeriği ilgi çekici ve özgün olan bu eseri okuyarak kapitalizm ve islamın aslında birbirine nasıl yakın bir ilişki içerisinde olduğunu öğreneceksiniz.
"Belki 60 ülkenin kütüphanelerini gezdim. Bütün Avrupa’nın kütüphanelerini gördüm. "
İlk kitabının yazılması aşamasında bu kütüphanelerde 400.000 'e yakın cilt kitabı inceliyor. İmkansız gibi görülen bir alanda dünyada tek olma özelliğine sahip önemli bir kitabın sahibi oluyor.
Günlük en az 17 saat çalışma prensibini hayatına oturtmuş, hocasının verdiği hedef üzerine her yıl bir dil öğrenmeye çalışmış, 27 dil bilen bir zamane alimi.
Böyle bir insanın yazdığı kitabın fihristini okumak bile bize seviye atlatır:)
Bu bereketli ömrünün meyvesi matematiksel coğrafya, Astronomi, kimya..vb bilimlerinin tarihleri hakkında her biri için titizce yazılmış kitapları ve İstanbul'da açılan bir müze. Bu kitap daha çok O'nu ve araştırmalarını tanıtmaya yönelik. Sizlerde bu değerli insanla tanışmak isterseniz bu kitap başlangıç için güzel bir adım.
Yahya Kemal'e dair okuduğum, karıştırdığım, sevdiğim, yararlandığım birkaç kitaptan bir diğeri. Bazı yazarların-şairlerin kitapları ne kadar lezzetliyse, kendileri hakkında yazılmış kitaplar da o kadar lezzetli oluyor çünkü. Bunu idrak eden de doyamıyor.