E-Dergi

Büyülü gerçekçiliğin Türk Edebiyatındaki en güzel kitaplarından biri bence. Biraz Marquez, biraz Yaşar Kemal ve biraz da Şeker Portakalı'ndaki Zeze'yi gördüm ben okurken. Ama kesinlikle özgün bir eser. Okunması gerekli bir eser. Şu alıntı ise çok hoşuma gitti . "Sözcükleri tek tek kafasının içinden alıp yüreğine koydu.Yüreğini ‘’Güp! Güp!’’ attıran sözcüğü hemen kağıda yazdı. Yüreğini attırmayan sözcüğü yüreğinden çekip aldı." Sizin de bu kitabı okuyup kitaptaki sözleri yüreğinize almanız dileğiyle :)

Alaaddin'i aradık durduk bütün kitap boyunca. Arayışın ama bir türlü bul(a)mayışın kitabıydı üstelik. Altını çizdiğim, beğendiğim pasajlar bir hayli.İşte Hasan Ali farkı diyor insan. Okurken sıkmıyor insanı ama yine de azcık nefes alıp bir özümseyin okuduklarınızı, en azından heba olmasın o güzelim sözler.İyi okumalar...

Bugünlerde okuduğum en ilginç kitaptı.Tuhaf ama güzel, kolay okunur gibi ama dikkat gerektiriyor.Ruhlarla, hayaletlerle, yankılarla,acılarla dolu ıssız bir kasaba (Comala) anlatılıyor. Romanın başkişisinin orda, Comala'da, konuştuğu kişiler hayaletmiş meğer.Fakat ben ve başkişi bunu sonra fark ettik ve çok da korktuk

Almanca öğrenmek isteyenlere tavsiyemdir. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki dil öğrenmek , kelime ezberlemekle daha kolay oluyor.Bu noktada bir sözlük her zaman kurtarıcıdır.