E-Dergi

Halit Ziya’nın bu eserinde sosyolojik, psikolojik, sanatsal ve derin bir edebi üsluba şahit olabiliyorsunuz. İçerik itibariyle fazlaca Farsça ve Arapça sözcükler ihtiva etmesine rağmen ihtiyaç olan bu sözcüklere kısmi olarak vakıf olmanız dahilinde gerçekten size müstesna bir eserin kapıları açılacaktır. İyi seyirler dilerim..

Yaşar KEMAL’in bu eserinde Çukurova’da aralarında uzun bir dönemi kapsayan süreçte kan davası güden iki Türkmen ailenin ilişkileri merkezinde; Çukurova’nın feodal düzeninin yeni Türkiye’nin kuruluşuyla gömlek değiştirmesi anlatılmış. Ağa gene aynı ağa diyeceğiz lakin yazar yeni türeyen açıkgöz toprak ağalarında eski ağalardaki aşiretine sahip çıkma, mertlik gibi durumların da olmadığını, insanın hepten bozulmaya yüz tuttuğunu anlatmaya çalışmış. Türkmen geleneklerine ve yaşantısının yoğun biçimde işlendiği eserde yazarın oluşturduğu yöreye ait olan tasvirler için romanın 2. bir teması dersek abartmış sayılmayız. Yazar, uzun süren yöre betimlemelerinde çok tekrara gitmiş ve çoğu yerde insan temasından uzaklaşmış.

Ballıhisar'ın incegül Bayramı. Kimsesizliğin, kurban edilebilecek olmanın, yaşadığı köyde öteki olmanın ruhunda yarattığı çöküntüyü; güç sahibi olmanın tek ölçüsü saydığı son model bir Mercedes sahibi olmayla kapatacağına inanan; hayatta bütün hırslarını, beklentilerini bu arabaya bağlamış ve bu uğurda içinde kalmış olan birkaç insanlık kırıntısını da Mercedes'ine feda etmiş bir Bayram. Zavallı insanın öyküsü..Mükemmel bir anlatım..

Yaşar KEMAL'in 1960-1974 yıllarındaki gazete ve dergilerde yayınlanmış metinlerinden oluşan bu eserde, kendisinin kitap boyunca ve hayatı boyunca vurguladığı tek gerçekliğin Anadolu olduğunu, Anadolu'nun kalkınması, tanıtılması, geliştirilmesi için verilen mücadeleleri içiniz burkularak okuyorsunuz..

Tolstoy'un 19. yy. Çeçenistan ve Dağıstan bölgesindeki savaşçıları anlattığı bu eserde bir Rus olarak bölge insanına karşı olan empatik bakış açısı şaşırtıcı.