E-Dergi

Hikayede Gora adlı gencin, hindistan inanç ve geleneklerini korumak, toplum değerlerine sahip çıkmak isteyen, bu konuda ailesi, dostları ve çevresindeki tüm insanlara katı ve düşmanca tavırlar sergileyen, ötekileştiren, farklı görüş ve inançlara karşı sert bir tutum benimseyen bir karakterdir. Bu yönleriyle ailesi, dostu binoi, ve diğer insanlar ona karşı tepkilidir ve onu bu sert tutumundan vazgeçirmek istemektedirler. ona karşı sakin ve yumuşak bir dil kullanmaya çalışsalar da işleri zordur. Hikaye güzel ve anlamlı olmasının yanısıra okumayı güçleştirecek şekilde çok sık tekrarlayan cümleler yer alması okuyucuyu sabırsızlığa itebiliyor. Tam bu esnada yakın arkadaşı Binoi'nin sucharitaya olan aşkı bir nebze olsun okumaya heyecan katıyor.

kitabı çok beğendim. anlatımı gayet akıcı ve samimi. aslında her insanın zaman zaman içinde yaşadığı yalnızlık, içe kapanma, korku kaygı gibi duyguları işliyor. fakat Yozo adlı bu gencin hayatı bu duygular içinde kıvranarak geçiyor. Yaşıtlarından çok farklı bir çocukluğun ardından eğitimine başka bir şehirde yalnız devam ederken giderek kendine ve topluma iyice yabancılaşıp, bu kez intihar düşüncesiyle boğuşmaya başlıyor. bir anda hayattan vazgeçebilecek kadar hayattan keyif almayan, kendini sevilmeye layık bulmayan, sırf insanlara ayak uydurabilmek için sürekli şakalar yapan ve mutlu görünmeye çalışan bir genç. insanları çok iyi analiz etme yeteneğine sahip. aslında çok yakışıklı ve insanların sempatisini kazanan bir kişi olmasına rağmen kendini yalnızlaştırıp içkiye veriyor... Yazarın hayatıyla paralellik göstermesi, bunca acı deneyimlere katlanması beni derinden üzdü. Aslında tek ihtiyacı olan şey gerçek sevgi ve şefkatti, her insanın olduğu gibi... kitapseverlere tavsiyemdir.

Türk edebiyatında en sevdiğim hatta hayran olduğum yazarlardan biri. Bir romanı ile tanıştım kendisiyle ve sonra tüm öykü kitaplarını ve romanlarını edindim. Bu kitabında 22 öykü yer almaktadır. En sevdiklerim, Karısının kocası, Komiser, Postacı Halit, Acı geçer sızı kalır, Halkevinde bir adam öyküleri oldu. Kimi ironik, kimi mizahi, kimi de oldukça dokunaklı ve üzücü olan bu hikayelerde evlilik ilişkileri, çalışma ahlakı, mahalle kültürü, dedikodular, yalnızlık, geçmişe özlem gibi konular sıkça yer alır. Sait Faik Onun için "insanlara bakmasını bilen" bir yazar demekle çok doğru bir tespitte bulunmuştur. Halkevinde Bir adam hikayesinin son bölümünde anlatıcının çıkardığı ders beni oldukça etkiledi. Bir adamın tek başına ne kadar değerli olduğunu, hayatta olgun bir adama denk gelmenin ne kadar önemli olduğunu, bir adamın yanındakileri nasıl terbiye edebileceği dersini çıkarması okuyucuya da önemli bir mesaj veriyor.

Kitabın tanıtım yazısında da söylediği gibi Yazar kardeşlerin İngiliz burjuvasını alaycı bir dille ele aldığı bir anlatımı var. hikayenin başkahramanı alesiyle birlikte sürdüğü sıradan yaşamı günlüğüne oldukça basit bir dille aktarıyor. bunlar yeni taşındıkları ev, bahçe bakımı, evdeki tamiratlar, iş yerindeki sıradan olaylar, eve gelen misafirler vb konularda oluyor genelde. tanıdıkça sevdiğiniz ve üzüldüğünüz bir karakter haline geliyor. çok sevdim diyemem, eh yani. edebi yanı yok çünkü. sadece ironiler, alaycı diyaloglar falan var. okumasam eksikliğini hissetmeyeceğim bir kitap, ancak yazılış amacına göre oldukça başarılı denebilir.

Dönem romanlarından biri. 1940'lı yıllara ışık tutan, ikinci dünya Savaşı'nın gölgesinde, siyasetin değişmeyen çirkinliklerinin toplumsal yaşamı ne denli bozduğunu gözler önüne seren bir roman. Yazdığı şiirler ve basılan kitabı nedeniyle her yerde aranan Mustafa Uralın hikayesi dönemin aydınlarının başına gelenleri temsil ediyor. yüzlerce kişinin içeri alındığı bir dönemde, Mustafa Ural yakalanmamak için İstanbul sokaklarında sürekli dolaşır ve çok dikkatli olmak zorundadır. bir yandan sevdiği ve sığındığı dostlarının da başını derde sokmamaya çalışır. Dürüst, milletini seven ve birşeyler yapmak isteyen iyi huylu bir karakterdir. Sonunda, tam da kendini çok iyi hissettiği bir günde beklemediği bir anda yakalanır. Karısının ilhanla olan yakınlığını farkettiği bölüme çok üzüldüm... güzel bir romandı. iyi ki okudum. anlatım dili oldukça sade ve akıcıydı. kahramanın kış günü sokaklarda yaşadıkları oldukça etkileyiciydi.