E-Dergi

Kitabı ilk gördüğümde çok şaşırdım, farklı bir kitap olduğu dış görünüşünden belliydi. Okumaya başladım ve Erdal Demirkıran'ın neden kendine "Dünyanın en akıllı insanı" dediğini bu kitabıyla tam analmıyla anladım ve kesinlikle hak verdim. Diğer kitaplarını da okumuştum fakat bu kitap tam Demirkıranlık. Bizler kendimizin de en az onun kadar akıllı olduğunu düşünürüz hatta "ukela" , "kendini beğenmiş" bile deriz sevgili yazara ilk duyduğumuzda.. Lakin bu kitabın her sayfasında öyle ince ayrıntılar, öyle zeka ürünü olaylar, öyle muazzam detaylar var ki hayretler içinde kalacaksınız. "Ne kadar boş yaşıyormuşuz biz arkadaş!" dedim kendime okudukçaa... Yalnız şiddetle tavsiyemdir ki kitabı toplu taşıma araçlarında, kütüphanelerde kısacası halkın olduğu yerlerde okumayın çünkü her an gülme krizine girebilir ya da hiç beklemediğiniz tepkiler gösterebilirsiniz:) Gerçi bu kitabı okuyan insan "şu kadar adam bana ne der!" diye asla düşünmez orası da ayrı...:)
İyi okumalarr :)

Çok fazla ütopik fakat kesinlikle muazzam bir kitap. Düşündürürken güldürecek, güldürürken şaşırtacak ve saatlerin nasıl geçtiğini kesinlikle size sezdirmeyecek bir kitap. Erdal Demirkıran'a da bu yakışırdı:)

ben kitabı öyle çok çok övemeyeceğim. Evet konular gayet güzel fakat anlatım o kadar sade ki Kur'an-ı Kerim ile ilişkilendirilmesi daha açıklayıcı ve daha bilgilendirici tarzda olmasını gerektirirdi. .Şahsen Benim beklentim bu yöndeydi. Aynı şeyleri biz zaten Kur'an-ı Kerim Mealinde de okuyoruz. Yine de emeğinize sağlık.

Bir Âdem ile Havva ancak böyle şahane anlatılabilirdi. Cennette her şeyden öte Yaradana ve Yâre duyulan aşk ancak bu kadar nazik anlatılabilirdi. Nazan Bekiroğlu'na yakışır bir roman daha...

Harika bir kitaptı. Gözyaşları içinde bitirdim. Kesinlikle anlatım şahaneydi ve elimden bırakamdım. o kadar sürükleyiciydi. Mutlaka okumalısınız.