E-Dergi

Ksabaya gelen esrarlı bir köy imamının etrafında gelişen olayları taşralı bir çocuğun gözünden takip ettiğimiz bir roman. Yöresel dil motifi ve kurgusuyla sıcak bir atmosferi var romanın. Merak unusuru son ana kadar devam ederken köy tasvirlerini oldukça başarılı buldum. Göstererek anlatmayı tercih etmiş yazar. Coğrafyaya ve diline oldukça hakim. Okuması kolay keyifli bir roman ama okurken çocuğun ablasının gözünden baksaydık olaylara diye içimden geçmedi değil. Maskeyi de roman biterken kafamda oturtamadım. Çünkü maske ile ilgili süpriz bir neden bekliyordum. Sonu da daha güzel bitebilirdi.

Usta yazarlığını tarihi bir romanla taçlandıran Rafet Elçi'ye tebrikler. Tarihi bir roman ancak bir sarraf terazisi hassasiyetiyle yazılır ve kahramanlara hak edilen değer verildiğinde güzel olur. Tanrı gözlerini Rafet Elçiye vermiş gibi. Olağanüstü bir romandı. Bu kadar kıskandığım başka bir yazar yok.

Defalarca okunabilecek ustalıkla kurgulanmış bir başyapıt. Her sayfasında heyecanın eksik olmadığı, kendinizi kitabın ve yaşananların ortasında bulacağınız bir hikaye. Rafet Elçi'ye Türkiye'nin Dostoyevskisi benzetmemi haklı çıkaracak bir roman. Hiç bitmesin istediğim ama okumadan da edemediğim bir eser. Rafet Elçi'ye sonsuz teşekkürler...

Benim bu kitaptaki favorim "kanal" hikayesi. Kitabın ismi de bence kanal olmalıydı. Keşke daha uzun yaşasaydı. Benim için türk öykücülüğünün zirvesidir s. ali.

Keşke popüler kültüre hizmet edip çok satacağım diye harcadığı emeğini özgün olmaya harcasa. Bu kadar iddaalı romanlar yazacaksa zahmet karenesini yerine getirse. Pinhan'ı, Mahrem'i yazan Elif'i istiyoruz. Kalabalıklara hitab eden, emsallerine benzemeye çalışan, edebiyatı değil parayı ve şöhreti tercih eden Elif'i değil. Ne yaptığı bilen, kendinden emin bir elif şafak romanı artık hayal, geçmiş olsun...