E-Dergi

Beklentimi çok yüksek tuttuğum bir kitap ama beklentimin kat be kat üstündeydi.... Bilal Karabulut'un ikinci kitabı olmasına rağmen favori yazarlarımdan bir tanesi oldu. Yeni kitabını sabırsızlıkla bekliyorum. Okumayan varsa bence hemen okumalı.

Off Offf nasılda güzel bir kitap bu böyle. Okurken resmen yaşadım kitabı. Sanki film izler gibi. İnsanın içini acıtan yaşamlar... Kitabın sayfasını her çevirişimde bir kez daha şükrettim halimize... Rabbım başta şuan Gazze olmak üzere, savaşın ortasında bulunan herkese yardım etsin... Kitabın içinde ki şu bölüm ise resmen tüylerimi diken diken etti...
“Vatanımızın adı bundan böyle Afganistan İslam Emirliği’dir. Bunlar da bizim koyduğumuz, sizin uyacağınız yasalar:
Bütün vatandaşlar günde beş vakit namaz kılacaktır. Namaz vakti başka bir iş yaparken yakalanan, kırbaçlanacaktır.
Bütün erkekler sakal bırakacaktır. Meşru ölçü, çenenin altında, en az bir sıkılı yumruk uzunluğundadır. Bu emre uymayanlar, kırbaçlanacaktır.
Bütün erkek çocuklar türban takacaktır. Birinciyle altıncı sınıf arasındakiler siyah, daha yukarı sınıftakiler beyaz türban takacaktır.
Bütün erkek çocuklar İslami kılıklar giyecektir. Gömlek yakaları düğmelenecektir.
Şarkı söylemek yasaktır. Dans etmek yasaktır. İskambil oynamak, satranç oynamak, kumarın her türü ve uçurtma uçurmak yasaktır.
Kitap yazmak, film izlemek, resim yapmak yasaktır.
Evinizde kuş beslerseniz, kırbaçlanacaksınız. Kuşlarınız öldürülecek.
Çalarsanız, elleriniz bileklerinizden kesilir.
Bir daha çalarsanız, ayağınız kesilir.
Müslüman değilseniz, Müslümanların görebileceği bir yerde dua etmeyin. Bunu yapanlar kırbaçlanacak ve hapse atılacaktır.
Bir Müslüman’ı kendi dinine döndürmeye çalışan kişi, idam edilecektir.
Kadınların dikkatine: Evinizden dışarı çıkmayacaksınız. Kadınların sokaklarda amaçsızca dolaşması, caiz değildir. Dışarıya çıkarsanız, yanınızda mutlaka bir mahrem, erkek akrabanız bulunacak.
Sokakta tek başına yakalanan kadın dövülecek ve evine gönderilecektir.
Her ne şart altında olursa olsun, asla yüzünüzü göstermeyeceksiniz.
Dışarıdayken, burka’yla örtüneceksiniz.
Aksi halde şiddetle kırbaçlanacaksınız.
Makyaj malzemeleri yasaktır. Mücevher yasaktır. Çekici, gösterişli giysiler giymeyeceksiniz.
Sizinle konuşulmadan, konuşmayacaksınız. Erkeklerle göz göze gelmeyeceksiniz.
Uluorta gülmeyeceksiniz. Gülenler, kırbaçlanacaktır.
Tırnaklarınızı boyamayacaksınız. Boyarsanız, bir parmağınız kesilecektir.
Kızların okula gitmeleri yasaklanmıştır. Bütün kız okulları derhal kapatılacaktır.
Kadınların çalışması yasaklanmıştır. Zinadan suçlu bulunursanız, taşlanarak öldürüleceksiniz.
Dinleyin. İyi dinleyin. İtaat edin. Allah-ü ekber.”

Muhteşem bir kitap... Ne yazacağımı bilemiyorum. Okunması gereken muhteşem bir aşk hikayesi... Bana biri okuduğun bu kitaptan ne öğrendin diye soracak olsa kesinlikle tek bir şey söylerim oda ön yargılı olmanın, karşındaki insanı dinlememenin doğurduğu büyük sonuçlar... Sanırım hepimiz bunu yapıyoruz... Off bilmiyorum tek bir yanlış anlama yüzünden, geçip giden yıllar çok acı.. Bu kitabın kesinlikle filmi çekilmeli... Ayrıca kitaptaki " Nat King Cole When i Fall İn Love, Body and Soul ve We'll Meet Again - Vera Lynn şarkılarını dinlemenizi tavsiye ederim. Çok hoş parçalar...

Yine harika bir kitap... Dusunuyorum da ayni durumda ben olsam en yakin dostumu yaptiklarindan kaynaklı affedermiydim... Bu kitap da yasanan ask çok güzel ama beni en çok etkileyen iki en yakin dostun yasadiklari...

Bu kitap için ne yazılabilir ki... Bu kitap okunmalı hemde sindire sindire okunmalı... Tek kelimeyle muhteşem, göz yaşlarınız yanağınızdan istemsizce öyle bir süzülüyor ki.. Nerede olduğunuz umurunuzda bile olmuyor...