E-Dergi

Nuray Önoğlu 'nun şahane çevirisiyle, şahane bir kitap bitirdim. İlk sayfasından, son sayfasına kadar ilgi çekici ve akıcı diliyle Çin doğumlu Amerikalı Yiyun Li'nin okuduğum ilk kitabıydı bu ve çok sevdim.

New York Times da, kitap için, "Kazkafanın Kitabı, hikâyeler yazmamızın ardındaki sebep ve dürtülere ışık tutan varoluşsal bir masal." demiş, tamamen katılıyorum, bu yoruma.

Özellikle günümüzde büyük bir empati eksikliğinin olduğu konusunda herkes hemfikirdir, ama bu konuda da nitelikli okuma yapmak için akademisyen ve podcast/YouTube yayıncısı olan yazar Anita Nowak'in bu kitabı ile başlamak yapilalabilecek en doğru okumalardan biri. Kitabın içeriği ve akıcı diliyle özellikle sonundaki Empati konusundaki kitapların birçoğu umarım Türkçeye de çevrilir.

İnsanlar yanyana yürümesini bilmiyorlar ki -
hep biribirlerinin üstüne üstüne yürüyorlar.

Yanlarında kimin olduğuna aldırmıyorlar -
yollarında kim duruyor,, yönlerinde kim var
ya da : kim, kimler onları yönlendiriyor;
ve, kim onlara yüktür, yük olabilir :
bunlar, aldırdıkları..

Homeros'un deyimi hâlâ geçerli:
Çoğunluk, insanların neredeyse hepsi,
"bir(er) yük olarak yaşıyorlar yeryüzün(d)e"...

Yürüme // Oruç Aruoba

Çağdaş Japon Edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Hiromi Kawakami'nin Türkçedeki yegâne kitabı olan Nakano Eskici Dükkânı romanını okurken son aylarda oldukça popüler bir film olan Wim Wenders'in yönettiği Mükemmel Günler/Perfect Days filmini anımsattı.

Kitabın karakterleri gayet sıradan ama bir o kadar da birbirlerinden farklı ki, romanın görece basit konusu Kawakami'nin ustalıklı anlatımıyla tam bir şahesere dönüşmüş, naçizane fikrim.

Benim gibi bilimkurgu sevenlerin fazlasıyla keyifle ve heyecanla okuyup aynı zamanda da okucuyu araştırmaya iten şahane bir roman. Araştırmadan kastım gün içinde defalarca yaptığımız gibi akıllı telefon/bilgisayarın Google ya da Safari arama çubuğuna bahsi geçen olayı yazıp bilgi sahibi olmak, ki kitabı okurken bunu yapmak beni daha da keyiflendiren bir uğraş.