Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Bahadır Başkaya
Her gece kitaplarla yepyeni hayatlara dokunup yepyeni yolculuklara çıkarım. Tüm hayatım boyunca kitaplara dokunarak, onlarla yeni mekanlarda ve hayatlarda buluştum. Herkesin biriktirdiği bir şeyler vardır. Benimde biriktirdiğim bence altın değerindeki kitaplarım. Herkese iyi okumalar diliyorum.
Bahadır Başkaya Tarafından Yapılan Yorumlar
Emily Brontë’nin "Uğultulu Tepeler" (Wuthering Heights), İngiliz edebiyatının en güçlü gotik romanlarından biridir ve tutku, intikam, aşk ve yıkım temalarını derinlemesine işler. Uğultulu Tepeler", aşkın, tutkunun ve intikamın karanlık yüzünü cesurca gösteren bir başyapıt. Sadece bir aşk romanı değil, aynı zamanda insan doğasının karmaşıklığını ve trajedisini derinlemesine keşfeden çarpıcı bir eser.
Duygusal yoğunluğu ve gotik atmosferiyle klasikler arasında öne çıkar. Gotik edebiyatı ve klasik aşk hikayelerini sevenler kitabı beğenecektir.
Halit Ziya Uşaklıgil’in "Mai ve Siyah" adlı romanı, Türk edebiyatında Servet-i Fünun döneminin en önemli eserlerinden biri kabul edilir. İlk modern Türk romanlarından biri sayılır ve özellikle sanat ile hayat arasındaki çatışmayı, bir neslin hayal kırıklığını çarpıcı biçimde işler. Yapı, üslup ve karakter derinliği açısından modern romancılığa geçişin başarılı örneklerinden biridir. Betimlemeleri oldukça güçlü, dili süslüdür (Servet-i Fünun dönemine özgü ağır Osmanlıca kullanılır). Döneme ilgi duymayan okuyucuları sıkabilir.
Ahmet İnam’ın “Bilimin Binbir Yüzü” adlı kitabı, bilime alışılmışın dışında, felsefi, sorgulayıcı ve insani bir bakış sunan, derinlikli ve düşündürücü bir eserdir. Kitapta ne bilim kutsanır, ne de küçümsenir. Aksine, bilimin indirgemeci, mutlakçı yönleri eleştirilir; “bilimsel bilgi”nin de insani bir üretim olduğu hatırlatılır. Ahmet İnam, bu yaklaşımıyla bilimi insancıllaştırır. Dil açısından çok ağır olmasa da, içerdiği soyut düşünceler ve felsefi göndermeler sebebiyle dikkatli ve yavaş okunması gereken bir kitaptır. Hızlı bilgi tüketimi yerine derinlikli düşünceyi teşvik eder.
Farabi’ye göre ideal devlet, aklın ve erdemin egemen olduğu devlettir. Yöneticiler bilgili, ahlaklı ve adil olmalıdır. Halk da erdemli bir yaşamı benimsemelidir. Devletin amacı sadece düzeni sağlamak değil, insanı “mutluluğa” ulaştırmaktır. İdeal devletin başında filozof-kral benzeri bir yönetici bulunmalıdır. Bu lider hem akli hem dini bilgeliğe sahip olmalı; halkı maddi ve manevi anlamda geliştirmelidir. Burada Peygamber, bilge lider ve filozof kavramları iç içe geçer. İslam felsefesine ve siyaset bilimine ilgi duyanların okuması gereken bir kitap
Ali Bektan’ın “Türklerde Casusluğun Tarihi” adlı kitabı, Türklerin tarih boyunca yürüttüğü istihbarat faaliyetleri, gizli teşkilatlar ve devlet aklı çerçevesinde şekillenmiş, sürükleyici ve bilgi dolu bir çalışmadır. Kitapta, Osmanlı’daki Hafiyelik Teşkilatı, Yıldız İstihbarat Teşkilatı, Kurtuluş Savaşı’ndaki Karargâh-ı Umumiye, Teşkilat-ı Mahsusa, ve günümüzdeki MİT gibi yapıların kuruluşu, yöntemleri ve görevleri detaylı biçimde anlatılır. Akademik değil, genel okuyucuya yönelik yazılmıştır. Anlatımı sade, olaylar hikâyeleştirilmiş şekilde sunulmuştur. Bu da okumasını kolay ve ilgi çekici hâle getirir.