E-Dergi

4. kitap yazılmayabilirdi diye çok yorum okumuştum ama 4 kitap da birbirini tamamlıyor. Türk Edebiyatında tasvir olarak verilecek ilk örnek diyebilirim. Toroslar' a, o yörük çadırlarına, agalığın hüküm sürdüğü o yıllara gidip, şimdi de olsa bir mecbur adam demekten kendinizi alamıyorsunuz. Ah Yaşar Kemal ne iyi etmişsin de yazmışsın.

Brown bu kitabında senarist gibi davranıp, önceki kitaplarında başvurduğu tarihi eser detaylarına pek inmediği gibi, olaylar örgüsünü çok sönük bırakmış. Bir Melek'ler ve Şeytanlar ya da Da Vinci şifresi değil ama sürükleyici ve merak uyandırıcı. Finali tahmin etmek zor olmadı bu da Brown' a yakışmadı.

3. Kitapta daha bir destansı gördüm İnce Memed' i. Vurulması, öldü sanılması, yağız atının üzerinden İnce Memed' den haberler alınması... Tasvir üstadı bir yazar her cümlesi ile konuşturmuş sanatını. Sıra şu ağada dediğim ama yanıldığım bir son olsa da, 4. Kitabı okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Atılgan' ın Anayurt Oteli' ni okur gibi hissettim kendimi. Siz ve bilinçaltını oyarcasına psikolojik bir devinim hissediyorsunuz. K.M.Madonna' dan sonra sıkabilir ama Sabahattin Ali, bildiğiniz içimizdeki...

Livaneli hep yazsın boşuna demiyorum. Sürükleyiciliği bir yana sürpriz sonları için okunmalı Livaneli. Kitabı elinize aldığınızda bitmemesi için sindire sindire okuyup, bitince de üzülüyorsanız kitabın içinde kaldınız demektir. Yaşa Livaneli.