E-Dergi

Okuduğum en samimi kitaplardan birisi ve Gaza'nın depo ülkesinin aciz bireyleriyiz aslında herbirimiz direktifler bombardımanına tutulmuş çaresiz insanlarız çobanımız nereye biz oraya... Mutlaka okuyun, mutlaka !

Kitabı bitirdiğimde yarattığı his aynen şu oldu bende : " Çok kirlisin be İstanbul ! "
çok basitmiş gibi görünen bir cinayet ve birbirini ardına konuya dahil olan karakterler ve aslında tahmin edebileceğiniz bir son en azından ben edebildim.
Alelacele yazıldığını düşünüyorum çünkü Gezi Parkı olayları ve 6-7 Eylül olayları üstünkörü geçilmiş. Gereksiz karakter detayına inmesi biraz sıksa da yakın tarihe göndermeler yapması biraz çekici kılmış kitabı.
Beklentilerimin altında kaldığı ısmarlama bir roman görüntüsüne bürünmüş olması hayal kırıklığı yarattı bende ancak şu var ki İstanbul'un arka bahçesi gerçekten çok kirli...

Konu itibarı ile okunup okutulması gerektiğini düşündüğüm bir kitap ancak Bir Barbaros Romanı olarak görünse de Barbaros'un öğrencisi Sidi yi daha çok anlatmış hatta Sidi ve Billure'nin aşkı üzerinden Preveze zaferine kadar uzanmış. Preveze deniz zaferine dokunup geçmesi beklentimi biraz düşürse de okunmalı diyorum ben.

Will louisa ya bunu yapmamalı idi... Bütün gerçeklerinden kendisi için vazgeçen bir insan Will gibi bir kalbi gerçekten haketmiyor muydu ? ki Will'in tek gerçeği kalbi idi... Aşk için Aşk'ın kendisi için sonlanan hayatlar...Hayata küsmüş bir adam ve hayatını o adama adamış bir kadın... Senden Önce Ben aşka hala inananların kitabı...

Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı ne ise Camus'un Yabancı'sı da o. Zaten iki yazarı da hep örtüştürmüşümdür hayatı olduğu olduğu gibi yaşayan su ne tarafa akıyorsa o yöne doğru akıp giden karakterler ve hayatları. Yalnızlık ve hayatın yaşamak için değersiz olduğu gerçeği ve sıradan olmayı sıradanlaştırmış insanların genelgeçer kuralların dışında davranmaları gerçeğini gözler önüne seren hikayeleri... Okuyun derim ben.