E-Dergi

İlginç hikaye, masallarla dolu kitap. Bir hikayesinde hayvanlarla diyalog, diğerinde insan yaşamının bunalımları. Böyle karışık olması da ayrı güzel.

Belki de tamamlanmadığı için, belki de köy işlerinden çok haz etmediğim için tam bilemiycem ama çok hoşuma gitmedi. Hikayenin iddianame gibi yazılışı, Yusuf Atılgan'ın ustaca birşeyler düşündüğünün ipucu gibi. Keşke tamamlayabilseydi.

Kitabı okuduktan hemen sonra yorum yapmanız veya değerlendirmeniz doğru olmuyor. Üstünden biraz geçmesi biraz düşünmeniz gerekiyor. Edebi açıdan harika diyebilirim. Böyle bir iç tahlil anlatımı çok zor bulunur.

Bu tarz önemli konuları barındıran kitapların okunabilirliğini arttırabilmek için tarih kısımları daha yüzeysel ve az bilgi verici olarak geçilmelidir diye düşünüyorum. Yoksa ilgisi olmayan insanların 100 sayfadan fazlasına gidemeyeceklerine eminim.

İnsanlar sadece tüketiyor, durup düşünmek yerine. Yusuf Atılgan'ın bu harika romanı, insan gerçeklerini göz önüne sunuyor. Her cümlesi üstünde durup düşünmeyi gerektiriyor. Fakat o kadar çok olumsuz eleştiri var ki, anlayamıyorum. Kimse yalnızlığının, sıradanlığının farkında bile değil.