Romanda; tılsımlı deriye sahip olmak demek, her dileğinin yerine getirilmesi demek. Ancak öyle bir deri ki bu, her dileği insanın ömrünün kısalması karşılığında gerçekleştiriyor. Ödenen ağır bir bedel.
Peki bizim sahip olduğumuz ve ömrümüzü harcadığımız tılsımlı derilerimiz yok mu.
Çocukluğumuzu, gençliğimizi, zamanımızı, ömrümüzü, bir çoğu ihtiyaçtan öte, tutkularımızın ve hırslarımızın tatmini için yapılan harcamalar, bu harcamaları karşılamak için yapılan fazla mesailer, geleceğimize ipotek anlamına gelen ve takside bağlanan tüketimler, eşyalara, evlere, arabalara, başarılara, mesleklere, şana ve şöhrete sahip olmak için ödediğimiz bedel, geçen ömrümüz değil mi?
Güzel bir kitap, güzel bir çeviri.