E-Dergi

Bir defa okunup bırakılacak türden bir kitap değil.İnce olmasına karşın çok zorlayıcı bir eser. Matematik,mantık ve dilbilim bilgisi gerektiriyor.Doğrusu bazı kısımları biraz ağır geldi.Ama gerçekten çok ufuk açıcı.Kocabaş hocanın mekanı cennet olsun.

1859-2005 arası Osmanlı’dan günümüze kurulan tüm siyasi partiler hakkında özlü bilgiler verilmiş. Ayrıca aralarda çok ilginç bilgiler var.Hiç sıkılmadan okudum. Her zaman el altında bulunması gereken bir başvuru kaynağı.

Osmanlı dönemi klasik Türk müziğinde nota kullanılmazdı. Eğitim, meşk dediğimiz, ustadan çırağa eseri tekrar yoluyla geçen bir sisteme dayanıyordu. bu sistemin güçlü yönlerinin yanı sıra bazı sakıncaları da vardı. Notayla kayıt altına alınmayan pek çok eser zaman içinde kaybolup gitmiş,diğerlerinde ise aynı eserin belki de beş farklı icrası ortaya çıkmıştı ki eseri kuru notaya indirgemeyip her seferinde ilk defa çalınıyormuş gibi yeniden yorumlayan bir sistem açısından hepsi de doğruydu. Türk musikisinde batı notası ancak 19. yy sonları ve 20. yy başlarında yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Ama notayla öğrenime göre daha sağlam ve kalıcı olan meşk sistemi ağırlığını uzun süre devam ettirdi. Cem Behar önceden daha kısa olarak başka bir kitapta işlediği meşk sisteminin serencamını burada müstakil bir kitap halinde anlatmış.

Bestekarların tanıtımı ve örnek notalar çok güzel ama 50 bestekar rastgele seçilmiş gibi. Mesela Yesari Asım var Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar yok.Keşke 2 cilt halinde 100 Türk Müziği Bestekarı olarak yayınlansaydı. Pek çok önemli besteci kitap dışı kalmazdı.

Arama yaparken tesadüfen karşılaştım. Birkaç ay önce okumuştum. Yazar ismi yanlış,Murat Malay olacak. Aşık Veysel gerek gözlerinin görmemesi,gerek güçlü bir ozan olması, gerekse bölücülükten uzak durmuş,birleştirici bir yol izlemesinden dolayı halk edebiyatımızın dokunulmazları arasındadır.Pek eleştiriye uğramaz, her kesim yaşamından değişik kesitleri ön plana çıkararak onu kendine yakın göstermeye çalışır.Kimileri Türkçü,kimileri de rakı sofrasında muhabbet eden Veysel’i anlatır. Bu nedenle mesela 1950 seçimlerini Demokrat Parti kazanınca devrimler elden gidiyor diye karalar bağladığı,27 Mayıs darbesini ise heyecanla desteklediği sağ kesimde pek gündeme gelmez,ya da getirilmez. Bu kitapta da Veysel’in küçükken namaz dualarını ezberlediğinden söz edilerek sünniliğe yakın dindar bir Veysel portresi çizilmeye çalışılıyor.Başta kitabın yazılış öyküsü,bir Alevi kanaat önderiyle yapılan görüşme ve tartışmalar,sonra tuhaf bir derin devlet muhabbeti,en sonunda da Aşık Veysel şiirleri derken belli bir konuya giremeden kitap bitiyor.Ne amaçla yazılmış belli değil. İçinde dişe dokunur birşey bulamadım. Zaten bitirdikten sonra kütüphaneme koymadım.