E-Dergi

Marcel Proust'un hayatı boyunca yazdığı binlerce mektuptan yüz tanesinin olduğu kitap. Annesi, arkadaşları, sosyeteden kişiler, dergiler, editörler ve Andre Gide gibi yazarlarla sürekli yazışıyor. Günlük yaşamını izleyebiliyoruz.
Yaşamının önemli bir kısmını hasta ve odasında, hatta yatağında yazarak geçirmiş Proust. Mektuplarıyla herkesle iletişimini daima canlı tutmuş.
Tüm zorluklara rağmen hayata bağlılığı, çalışkanlığı çok etkileyici.
Dünyanın en iyi yazarlarından biri, bedeninin uzun bir yaşamı kaldıramayacağının bilinci ile yapıtlarını zaman yitirmeden tamamlamamaya çalışıyor. Ardından da bir an önce basılmasını sağlıyor.
Romanlarıyla yaşamayı sürdürüyor.

Gerçek bir dahi, kimseye benzemeyen çocukluğunu, yaşamını, icatlarını anlatıyor. üstüne üstlük yarının teknolojisini hayal etmiş. Bir oturuşta okudum. Roman tadında anlatmış.
Yüzyılın ötesinden sevgi duyuyor insan.

Troçki, sanatı ve gerçek sanatçıyı, sınıfından bağımsız olarak değerlendiren yaklaşımını ve sosyalist edebiyatın, birikim ve eğitim eşliğinde, süreç içinde gelişeceğini, içselleştirilmemiş düşüncelerle sanat yapılamayacağını anlattığı yazılarından oluşuyor.

Çok kapsamlı bir çalışma.Her sayfası değerli.

Kongo'nun nehirlerinde, müthiş ormanlarının kıyılarında, zaman zaman içinde gezindiğiniz harika bir roman. Kongo'nun, Kongo yerlilerinin beyaz adamla karşılaştıktan sonraki kaderini, daha doğrusu kadersizliğini, hiç duygu sömürüsü yapmadan anlatması ise romanın bir diğer çok önemli boyutu.