E-Dergi

İstanbul’un (gelişmekte olan diyelim) mahallelerinde büyümüş 30 yaş üstü her okuyucuda hatıra canlandırıcı etkisi olacağını düşünüyorum.

Yüksek lisans ve doktora öğrencileri için çarpıcı bir ders kitabı denmiş ama yöntem sorunu lisans hatta lise aşamasında başladığından lisans seviyesinde, bilim felsefesi ve bilimsel araştırma dersleriyle birlikte okutulması/okunması gereken önemli bir eser. Yayınevinin diğer kitapları gibi tasarımı iyi, fiziki olarak okunabilirliği yüksek.

Kapsamı çok geniş bir kitap, Balfour Deklarasyonu metniyle Filistin'e yazılmış şiirler bir arada. Bu durum iyi mi kötü mü, bunu okuyucunun ilgisi ve amacı belirler. Filistin meselesiyle ilgili genel bilgi peşindeki bir okuyucu için iyi sayılabilir ancak akademik amaçlar için yetersiz ve çok dağınık.

Bir kitap için içerik ne kadar önemliyse baskı kalitesi, çeviri, dil kullanımı da o kadar önemli bence. Bazı kitaplar olur, kullanılan font bile "oku beni" der insana. Ama son zamanlarda maliyeti düşürmek adına korsan kitap kalitesinde kitaplar basıyor yayınevleri. Ben kitabı okuyamadıktan sonra ucuz satsanız ne olur? Bu kitap da "bir kitap nasıl kötü çevrilir", "insanlar kitap okumaktan nasıl soğutulur" sorularına cevap olsun diye basılmış sanki. Kitabın içeriği ve alanında önemi ne kadar yüksekse teknik özelliklerinden dolayı okunabilirliği de o kadar düşük. Kitabın bu baskısını kimseye tavsiye etmem.

Konusu, işlenişi, anlatımı bakımından söylenecek söz yok, gayet sürükleyici bir eser olmuş. Baskı, kapak tasarımı gibi fiziksel özellikler de iyi. Takıldığım tek nokta İskender Pala gibi bir edebiyatçının "umarsız" kelimesini yanlış kullanması. Normalde çaresiz anlamına gelen kelimeyi umursamaz anlamında kullanmış. Evet, bu kelimenin halk tarafından bu şekilde yanlış kullanımı çok yaygın ama İskender Pala'dan beklenmeyecek bir hata.