E-Dergi

Yazarın çocukluğundan itibaren babasına karşı içinde yaşadığı savaşı, kırgınlıkları, dışlanmışlığı, kızgınlıkları, öfkesi, serzenişleri ve isyanı, kısacası hayatı boyunca söyleyemediklerini söylediği ama babasına ulaşmayan mektubunda baba kavramını "korku ve otorite" ekseninde yorumlamış.
Kafka'yı daha yakından tanımak ve kitaplarındaki karamsarlığı anlayabilmek için öncelikle bu kitabını okumak gerektiğini düşünüyorum.

Ahmet Rasim bu kitabında dönemin toplumsal sorunlarını, eğitim sistemini, çocukların korkularını ve dönem eleştirisini yaparken kendi çocukluğunu, daha çok da okul hayatını samimi bir dille ve sohbet havasında kaleme almış. Yazarla birlikte geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. Akıcı, kolay anlaşılır bir dille ve okuyucuyla sohbet eder tarzda yazılmış bir kitap.

Edebi değeri olmayan türk filmi tadında, sonunu tahmin edebileceğiniz, akıcı bir kitap. Hafif bir şeyler okumak isteyenler sevebilir.

Almanya'ya gidiş macerasıyla başlayan romanda yazarın hayatını, bilinmedik yönlerini, dönemin siyasi durumunu, aşk’a aşık bir adamın sevdalarını , hapishane günlerini, Aziz Nesin ve Nazım Hikmetle olan dostluklarındaki ayrıntıları, kendi ayaklarıyla bilmeden ölüme gidişiyle son bulan hazin sonunu okurken; biraz hüzün, biraz öfke, biraz burukluk hissettim. Kitap bende Sabahattin Ali'nin eserlerini ikinci kez okuma isteği uyandırdı...

Ölüm üzerinden yaşamın irdelendiğinin, günlük hayatın koşuşturmacasında unuttuğumuz şeyleri sorgulatan, bizi düşünmeye teşvik eden, hayallerin, ideallerin, kendini yeniden bulmanın, hayata dair güzel şeylerin de var olduğunu çok güzel mesajlarla okuyucuya aktaran nefis bir kitap. Mutlaka şans verin derim.