E-Dergi

Siirleriyle tanistiktan sonra kendisine hayran olmustum. Bir arkadasimdan bu kitabinin en iyi kitaplarindan biri oldugunu duydum. Ancak buyuk keyifle okudugumu soyleyemem. Saygi duyulacak derecede derin bir bilgisi var, ama bu bilgiler kitabi buyuk bir coskuyla, heyecanla okutmuyor.

Kuskusuz, Turkiye`nin en iyi gazetecilerinden birisi Can Dundar. Bu kitabinda o kusursuz gazeteciliginin eseri olan yazilari elimizin altina tasimis. Hayata ve siyasete dair hepsi birbirinden anlamli yazilar...

Herkesin dusuncesi elbette farkli yonde olacaktir, ama ben bu kitap icin `zaman kaybi`ndan baska soyleyecek soz bulamiyorum. Tamam, yazarin tasvirleri, olaylari anlatisi gayet guzel de yasadiklarini anlatirken gayet abartili oldugunu dusunuyorum. `Okuduguma degsin bari` deyip egzersizlerini uygulamaya kalksam bas parmagim yara olacak veya evde bir anda buyuk bir `sehvetle` cigliklar atacagim. Yine de bana ders oldu, bir daha cok satiyor diye baskalarinin onerilerini dinlemeden kitap almayacagim.

Muthis bir arastirma sonucu olusmus harika bir kurgu ile karsi karsiya kaliyorsunuz bu kitabi okurken. Yeri geliyor guluyorsunuz, yeri geliyor tuyleriniz urperiyor, korkuyorsunuz. Ve tamamen gercek bilgilerle donaniyorsunuz. Yani hem buyuk bir merakla `simdi ne olacak?` diyorsunuz, hem de kulturleniyorsunuz. Dan Brown`u bu kadar meshur eden de bunu basarabilmesi degil mi zaten?

Karakterler, betimlemeler ve kurgu gayet güzel de, konunun bu şekilde işlenmesi birçokları gibi benim de hoşuma gitmedi. Kitap zaten ilk olarak ingilizce yazılmış, sonradan türkçeye çevrilmiş. Resmen ermeni soykırımının var olduğunu, birçok ermeninin Osmanlının zalimliği sayesinde katledildiğini kanıtlamak için yazılmış. Bir de Türkler "geçmişlerini her zaman unuturlar" gibi sözlerle aşağılanmış. Çok iyi bir eser olduğu için değil, yazara açılan davaların haklılığını görmek adına okunması gereken bir kitap.