E-Dergi

Suç ve Ceza'dan kısa süre önce yazılmış olan Yer Altında Notlar, elinizden bırakamayacağınız kadar akıcı bir üsluba sahipken ard arda birbirinden derin mevzular hakkında aforizma mahiyetinde sözler sıralayacak kadar derinlikli bir kitap. Dostoyevski meraklılarının kesinlikle okuması gereken bir kitap.

Kitaptan:

"ve sevginin olmadığı yerde akıl da yoktur."

"insan sorunlarını saymaktan hoşlanır, ama sevinçlerini saymaz. yapması gerektiği gibi, onları da saysa, herkesin kaderinde yeterince mutluluk olduğunu görür."

Aşkın Diyalektiği bir Rasim Özdenören klasiği. Özdenören bu sefer öyküleri ile değil aşk üzerine yazdığı tasavvufi/felsefi denemelerle karşımıza çıkıyor. Aşkın ne'liği üzerine düşünen ve aşka dair okumalar yapmaya meraklı olan herkese tavsiye edilir. Aşkı ve aşkınlığı daha iyi anlayabilmek adına iyi bir okuma yolculuğu vaad ediyor Aşkın Diyalektiği...

Kitapta ele alınan bazı konular şu şekilde sıralanabilir: "Kalb, Aşk ve Ağlamak, Aşk ve Yitirme Korkusu, Gönül Ferman Dinler mi Dinlemez mi, Birdenbire Aşk, Aşk Bir Aşkınlıktır, Âşık ve Engel, Aşk ve Hüsran, Âşık ve Ayrılık, Aşkın Sınırı, Aşk ve Delilik, Aşk ve Korku, Aşk ve Evlilik, Aşk ve Ateş, Ya Aşk Yoksa, Kendinden Arınmak"

Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu gibi çağımızın usta öykü yazarlarından. Denize Açılan Kapı ise en önemli öykü kitaplarından biri. Tasavvufa ve iç yolculuklarına fazlasıyla meraklıysanız ve tasavvufu bir de "öykü" boyutuyla okumak isterseniz bu kitap tam size göre.

Kitaptan:

"Galiba tükeniyor, sevgi de tükeniyor, her şey de. Bir çaresi olmalı tükenmeyi önlemenin. Ama en gerekli şeyleri öğretmiyorlar bize. Kimi şeylerin öğrenilmesi gereğini geç anlıyoruz. Bunu bana çoktan öğretmiş olmalıydılar. Herkes kendi deneyimleriyle başbaşa. Deneylerin aktarılmasına mümkün diyorlar. Bize öğrettikleri tek şey bu, o da yanlış."

"Bir ibadet haline getirmeli yaşamayı."

Yazarın ilk kitabı olması hasebiyle bazı acemilikler sezilse de genel itibariyle güzel bir kitap. Yazar bir anlamda kendi içsel yolculuğunu okurlarına duyumsatmak istemiş. Bunu da Amerika'daki Diana'nın kendini İstanbul'da buluşu üzerine kurgulamış. Son zamanlarda çıkan romanlar içinde farklı ve nitelikli fakat fazla gürültülü çıkmadığından popüler olmamış bir kitap. İyi ki de olmamış diyorsunuz okuyunca. İçsel yolculuklara, tasavvufa ve edebi tatlara meraklıysanız tavsiye olunur, tabii bir ilk kitap olduğu göz ardı edilmeden.

Libretto Türkçede "Bir operanın sözlerinin yazılı bulunduğu kitap" anlamına geliyor. Ben ilk defa libretto türünde bir kitap okudum. İlginç ve güzel bir deneyimdi.

Kitapta günlük ilişkilerden sıkılmış bir soylunun gerçek aşkı arayışı anlatılmış. Bu çerçevede aşk olgusu üzerinde gerçekten güzel hatta aforizma denebilecek cümleler kurmuş yazar. Aşk üzerinde düşünen, okuyan, yazan herkese tavsiye olunur bu kısa ama öz kitap. Yakınlarda kaybettiğimiz kitabın çevirmeni Samih Rifat gerçekten güzel bir çeviriye imza atmış. Çeviri açısından da yeterince doyurucu bir metindi.

Kitaptan:

"Ozan, yalnızca senin dizelerinin aynasında

Güzelim ben."

"Aşka lanet etmeyin dostlar,
Odur bize sevinçlerimizi veren
Neden geri almak hakkı olmasın?
Hiçbir zaman aşk değildir bize layık olmayan, oysa biz layık olmayız ona kimi zaman.
Hiçbir zaman bize ihanet etmez aşk ve bir oluruz hep, ona ihanet eden."