E-Dergi

70 li yılların anarşik ortamına ışık tutan bir kitap. Kendi ideolojik yaklaşımı ile konuyu ele almış. Şule Yüksel huzur sokağında dinden uzak hayat yaşayan insanlar gömer, Azra kohen gör beni kitabında dindarlara gömer, bu kitapta da ışınsu solcu insanlara gömer. Bu ideolojik görüşler yedirilmese kitaplar daha güzel olacak.

Niyazi Mısrinin hayatına ince dokunuşlar… Tasavvuf yazarlığı çok kuvvetli yazar sırf güncel olduğu için yazanlardan da değil.

Irkçılığın ne berbat bir olgu olduğunu en basit haliyle anlatmış.

Sarah Jio Okumaya yeni başlayanlar için teşvik sadedinde tavsiye edilen bir yazar. Edebiyatı zayıf ama seçtiği konular itibarıyla ilgi çekici ve konu çok akıcı bu da onu okunur kılıyor. Samanyolu televizyonu Sırlar dünyası programına benzer şaşırtıcı hikayeler barındıran kitapları var kelebek adası da onlardan bir tanesi. Tıpçıların TAH BSO dedikleri ameliyata maruz kalan baş kahramanımız mucizevi bir şekilde çocuk sahibi olabilir. kitabı bitirdiğimde kendimi STV programından çıkmış gibi hissetmiştim. Benzer hisleri kadının diğer kitaplarında da rahatlıkla yaşayabilirsiniz.

Sebahattin Ali, kitaba, yazdığı önsözde burada yazılan öykülerin kendi hayatının erken dönemlerine ait olduğunu ve çok da güzel eserler olmadığını belirterek başlar. Ve kısa önsözde son sözün okuyucuya ait olduğunu bildirir. “Ben burada yayınladığım öyküleri beğenmedim ama verilen emeğe saygı gereği yayınladım yine de karar sizin” der. Bu önsöz size aynı zamanda bir ön yargı da verir. Ben bu ön yargı ile başladım. Ama bitirirken gördüm ki adam kendine haksızlık etmiş. Ve o zamandır diyorum: bir yazının altında Sebahattin Ali yazıyorsa kimden hasıl olduğunu sorgulamaz velev ki başka biri yazıyı yazmış ve altına Sebahattin Ali yazmış bile olsa zevkle okurum.