E-Dergi

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir adlı eseri, edebiyatımızda bir şehir monografisinden çok daha fazlasıdır. Tanpınar, Erzurum, Konya, Bursa, Ankara ve İstanbul’u yalnızca tarihî yapıları ya da coğrafi güzellikleriyle değil, Türk kültürünün, medeniyet birikiminin ve hayat tarzının aynası olarak ele alır. Bu beş şehir, hem birer mekân hem de zamanın farklı katmanlarını taşıyan birer hafıza mekânıdır.
Tanpınar’ın asıl derdi, şehirler üzerinden kültürün sürekliliğini ve değişim sancılarını tartışmaktır. Onun ifadesiyle, kaybolan değerlere duyulan hüzün ile geleceğe dair iştiyak yan yana durur. Bu ikili duygunun birleştiği nokta ise sevgidir. Erzurum’da millî mücadele ruhunu, Konya’da tasavvufun mistik iklimini, Bursa’da Osmanlı ihtişamını, Ankara’da modernleşme sancılarını, İstanbul’da ise medeniyetin zirvesiyle çözülüşünü bir arada görürüz.

James Clavell’in Shōgun’u, 17. yüzyıl Japonya’sının kapalı ve gizemli dünyasını Batılı bir denizcinin gözünden açan epik bir romandır. Samurayların onur ve sadakat üzerine kurulu yaşamı, seppuku gibi ölümle anlam kazanan ritüelleri, daimyo (derebeyi) ve şogunluk arasındaki güç dengeleri, okuru bir tarih dersinden çok daha canlı bir atmosferle karşılaştırır. İngiliz kılavuz kaptan John Blackthorne’un (Anjin-san) gözünden Japonya, hem yabancılaştırıcı hem de büyüleyici bir kültürel evren olarak resmedilir. Clavell, yalnızca entrikalarla örülü bir hikâye değil, aynı zamanda Doğu-Batı etkileşiminin dönüştürücü gücünü de sahneye koyar. Shōgun, Japon tarihine, samuray ethosuna ve kültürel karşılaşmalara merak duyan herkes için unutulmaz bir okuma deneyimidir.

Kapra Japon Edebiyatı Seti, Japon kültürüne meraklı her okur için adeta bir hazine kutusu! Osamu Dazai’nin içsel karmaşaları mizahi dokunuşlarla anlatan beş eserinden Miyazawa Kenji’nin hayal gücünü zorlayan Galaktik Demiryolunda Gece’sine, Kōya Dağı Keşişi’nin derin manevi yolculuğundan Hayao Miyazaki’nin sinemaya taşıdığı Rüzgar Yükseliyor’a kadar tam 10 klasik, her yerde okunacak çantada taşımalık keyifte.

Her kitap sizi farklı bir zamana, mekâna ve ruh haline götürüyor. Üstelik ne kadar yoğun olursanız olun, bu setle Japon edebiyatının büyülü dünyasında kısa molalar verip nefes almanız garanti. Kitaplığınızın en renkli köşesi olmaya aday, unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Feodal Japonya’nın katı gelenekleriyle şekillenen bir genç kızın, Amerika’da kendi kimliği ve kaderiyle hesaplaşmasını samimi ve etkileyici bir dille anlatıyor. Kitap, tarihî dokusuyla hem kültürel bir köprü kuruyor hem de bireysel bir içsel yolculuğu ustalıkla yansıtıyor. Gelenek ve modernlik arasındaki bu çatışmayı merak eden herkes için önemli bir eser...

Japon Mitolojisi, Uzak Doğu’nun zengin ve büyülü mitolojik dünyasını 180’den fazla görselle destekleyerek kapsamlı bir şekilde sunuyor. İzanagi ve İzanami’den başlayarak Amaterasu, Susanoo ve Momotarō gibi efsanevi figürlerin hikâyelerini derinlemesine ele alan eser; tanrılar, kahramanlar, canavarlar ve ritüeller aracılığıyla Japon kültürünün kadim inançlarını ve değerlerini aydınlatıyor. Mitoloji severler ve Japon kültürüne ilgi duyanlar için vazgeçilmez bir başvuru kitabı.