Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Önder Ercan Tarafından Yapılan Yorumlar
Bu kitap, obezite, kalp krizi, bağımlılık, cinsel hastalıklar, ergenlik sorunları ve enfeksiyonlar gibi insan sağlığıyla ilgili konuları, hayvansal ortaklık yaklaşımı çerçevesinde ele alıyor. Hayvanlardan elde edilen tecrübeler ve gözlemler doğrultusunda bu sorunlara yanıt arıyor ve çözümler sunuyor.
İnsanlar ve hayvanlar benzer hastalıklara yakalanabilir; dolayısıyla hekimler ile veteriner hekimlerin iş birliği başarılı sonuçlar doğurabilir.
Bakış açımı zenginleştiren bir eser oldu. Öne sürdüğü görüşleri ve bunları temellendirme biçimini beğendim. Dili akıcı ve anlaşılır, dipnotları ve kaynakçası oldukça zengin. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Bitkiler görür mü? Koku alırlar mı? Hissettikleri nelerdir? Bizi veya birbirlerini duyabilirler mi? Bulundukları konuma dair neyi, ne kadar bilebilirler? Bellekleri var mıdır? Neleri hatırlarlar ve bunu nasıl yaparlar?
Tüm bu sorulara şaşırtıcı yanıtlar alırken, bitkilere ve dünyadaki yerimize dair bakış açınız kökten değişiyor. Dahası, dünyanın biz olmadan da varlığını sürdürebileceğini, ancak bitkiler olmadan bunun mümkün olmadığını fark ediyorsunuz.
İnsanbiçimcilikten kaçınarak deneyler ve bilimsel açıklamalarla merak uyandıran, sürükleyici bir çalışma. “Arıların Bildikleri” ve “Balıkların Bildikleri” ile birlikte okumanızı öneririm; ben öyle yaptım ve fazlasıyla faydalandım. Keyifli okumalar!
Başarılı bir kapitalizm eleştirisi.
1900'lerin başlarında Litvanya’dan Amerika'ya iş, aş ve mutluluk için gelen bir ailenin yaşam mücadelesini okuyoruz. Tüm kurgu ana karakter Jurgis ve ailesi üzerinden devam ediyor.
Aile Şikago mezbahalarında (ki mezbahalar domuzların sadece çığlıklarını satamayan ve buna üzülen bir sistem tarafından yönetiliyor) çalışmaya başlıyorlar ve süreç içerisinde inanılmaz olaylar ile karşılaşıyorlar. İnançlarının ve tüm beklentilerinin tersi yönde gerçekleşen bir hayat yaşıyorlar.
Yoğun bir kapitalizm eleştirisi ve otoritenin tröst sistemini nasıl kullandığını okuyoruz. Et üretim sistemindeki iğrençlikler ve para hırsının nerelere yol açtığını üzülerek (bugünde pek değişmediğini bilerek) görüyoruz.
Yazar kimliğini gizleyerek bu mezbahalarda çalışmış. O nedenle anlatının çoğunun gerçeğe dayandığını biliyoruz (arka kapak yazısı). Yazar, eseri toplumsal gerçekçi bir yaklaşım ile kaleme almış.
"Tanrım, zamanla alışılacak şeyler yaşatma bana."
"Herkesten bir çıt çıksa dünyanın duymazdan gelemeyeceği bir koro olacakken ağızlarını açmamış insanlar."
Kelebekler Zamanı, otorite okumaları kapsamında okudum. Teke Şenliği kitabı ile benzer bir coğrafya ve zaman dilimini konu alıyor Dominik diktatörü Trujillo.
Trujillo ajanları tarafından katledilen Mirabal kardeşlerin gerçek hayatlarından esinlenilmiş. Dört kardeşin kendi ağızlarından dönem okuması ve üç kardeşin öldürülmesi ile son bulan mücadeleleri.
Çok etkilendim. Okuyun, okutun.
"Ben geçmişe takılıp kalmış değilim, sadece geçmişi de benimle beraber geleceğe taşıdım. Sorun da o ya, yeterince insan bunu yapmıyor."
Hak ediyor övgüyü ve hakkında söylenilenleri.