E-Dergi

İlgilileri için sağlam bir eser. Metoda, kavramlara, din tarihine ırak olanlar için zor ama, bunu belirteyim. Okunmak içi okunacak bir kitap değil; mezhepleri, akımları, fırkaları, felsefeyi, kavramları, lafız ya da batini izahları bilmeyenler için zor. Kitap genel olarak bir reddiye ve müellifin durduğu yeri gösterme bakımından kıymetli.

belki tercümeden kaynaklanan bazı anlam karmaşası ya da uyumsuzluğu olabilir. fakat genel anlamda iyi diyebiliriz. Fars şairlerinin genel özelliklerinin ve şiire olan ehliyetlerinin iyi bir örneği bence Sohrab Sepehri.

Hüdayinabit'e göre zayıf kalsa da Tamgalar; Çobanoğlu'nun şiirdeki yeri ve ne demeye çalıştığını görmek açısından dikkat çekilmesi lazım diye düşünüyorum.

Deveyle, gemilerle; 22-23 yaşlarında başlayıp, çeyrek asır süren muazzam bir seyahat serüveni... Bir Bursa'da, bir Açe'de; bir bakmışsın Hindistan'da, bir bakmışsın Arabistan'da... Akademik ilgisi ve çalışma amacı güdenler için çok sağlam, esaslı, iyi çevrilmiş bir eser diye düşünüyorum.

Bir şeyler söylüyor, anlatıyor Süleyman Çobanoğlu. Türk şiirinde yeni bir sesin, itirazın ya da olmuşluğun içinde görünüyor şiirleri. Hem, yormuyor okuyanı ya da miskinleştirmiyor. Birde böyle özelliği var sanki.