E-Dergi

"Herakles duvar gibi güçlü omuzları olan ve sesinin gümüşi selinin kaynağı gibi duran güçlü bir göğüse sahip iri yarı Platon'la konuşmak için yukarıya doğru bakmak zorundaydı. Yine de, saygın filozofun varlığında öyle bir şey vardı ki, onu bir kaleye kapatılmış bir çocuğa benzetiyordu: Belki yüzündeki sempatik şaşkınlık ifadesindendi, çünkü biri onunla konuşurken veya o birine yöneldiğinde, Platon hep kıvrık kirpikli gri gözlerini kocaman açar ve kaşlarını neredeyse komik bir yüksekliğe kaldırır, ya da tam tersine, bir satir gibi çatardı." Madrid'de yaşayan José Carlos Somoza'nun pek çok dile çevrilen 'İdealar Mağarası' adlı gizemli romanında Platon dönemi Atinası'nda geçen cinayetler üzerinden düşünce dünyasını sorguluyor.

Üniversitelerde Çağdaş Yönetim, Müşteri İlişkileri Yönetimi, Girişimcilik Ve Küçük İşletmeler dersleri veren Abdullah Bozgeyik, girişimcilikle ilgili fikirlerini, farklı sektörlerden uzmanların, deneyim sahibi insanların görüşleriyle birleştirerek 'Girişimcilere Yol Haritası' adlı kitabı hazırlamış. Krizlerin nasıl aşıldığına ve girişimcilik içi neler gerektiğine dair hazırlanan sorulara yanıtlar, yanıtları verenlerin çalıştığı işlere göre basın, danışmanlık, bilgi teknolojileri, eğitim, danışmanlık gibi bölümlere ayrılarak, her alanda çalışanlara onlara has girişimcilik önerileri sunmayı amaçlanmış. Kitabın sonunda ek olarak 'girişimcilik ilgi anketi' ve konuyla ilgili faydalı linklerin bulunduğu bir bölüm var.

Mustafa Alagöz, 'İdeolojik Aklın Serüveni' adlı kitabıyla ideolojik biçim altında düşüncenin kendi kendini nasıl sınırladığını incelemeyi amaçlıyor. '1970-1980 Arası Türkiye Sol Hareketine Kavramsal Bir Bakış' alt başlıklı kitap, 'Bireysel ve Tarihsel Bilinç', 'Marksist Düşüncenin Temel Özellikleri ve İdeolojiye Dönüşmesi', 'Lenin'le Devam Eden İdeolojik Süreç', 'Kuşatılan Bireyin Başkaldırısı 68 Süreci', '12 Eylül Öncesi Türkiye', 'İdeolojinin Tarihsel İşlevi' bölümlerinden oluşuyor. Alagöz, Türkiye'de 1970-1980 dönemi Marksist, Leninist hareketlerin ideolojik anlayışlarını ve bunların uygulanma biçimlerini incelerken Marksist ideolojinin oluşum sürecini gözler önüne seriyor.

Hollywood sahnelerinden baba şefkatine, Bektaşilerden geyşalara, Viyana Filarmoni Orkestra'sından turistik sevişmeye, uzayın derinliklerinden kadın haklarına, Japonların inceliğinden doğurtmakla sevişmenin farkına dek her konuda yazıların olduğu 'Merak Uyanınca', Aydın Boysan'ın yeni kitabı. Kitabın önsözünde ömründe sayısız konuya merak sardığından kitabında böylesine geniş bir konu dağılımı olduğunu belirterek, bu kadar meraklı olmaktan pişman olduğunu söylüyor Boysan. Okurların ve dinleyicilerin hayranlıkla, keyifle dinlediği Aydın Boysan, fıkralardan yaşanmış anılara, şekerli kalemini dünyanın istediği noktasında rahatça gezdirirken merakları da gidermeye çalışıyor.

"Eğer bir toplumda azınlıktaysan, dilleri iyi öğreneceksin. Onlar bir halı gibi, bir ortak zemin, bir hemzemin geçit gibi kurarken cümlelerini, sen bu dilin altından girip üstünden çıkmayı bileceksin. Bütün katmanlarına inecek, bütün katlarını dolaşacaksın dilin. Dilin altındakini de, üstündekini de, yüzündekini de anlayacaksın. O zaman, yani artık alışkanlığa dönüşmüş hakaretlerin etimolojisine inip çıktıktan sonra anlayışla karşılayacaksın herkesi. Kırdıkları pot olacak sadece, kalbin değil. Bildiğin bütün dillerin en çok azınlıkların işine yaradığını anlamış olmalısın." Gazeteci Ahmet Tulgar, köşe yazılarını 'Ne Olmuş Yani'de topladı.