E-Dergi

Sanat nedir, sanatçı kimdir, medeniyet tasavvurunun sanat ve sanatçı üzerindeki etkileri nelerdir sorularına cevap verilen bu kitapta Türkiye ve İslam dünyası özelinde sanatın gelişimi ile ilgili değerlendirmeler bulunuyor. Kitabın genelinde aşkın olanın ve manevi dünyanın sanata etkisi anlatılmış. Yine kitabın bir bölümü Yahya Kemal’in git-gelli hayatına ayrılmış. Açıkçası sanat ile aşırı ilgili birisi olmamakla beraber Sadettin hocamın kaleminden çıktığı için okudum kitabı. Zerre kadar sıkılmadım ve okuduğuma pişman olmadım. Kalbi tamamen katılaşmamış olan her okuyucuya bir şeyler katacağına eminim.

Son sayfasını çevirip kapağını kapattığımda kendi kendime ilk düşündüğüm şey kitabın ne kadar rahatsız edici olduğuydu. Her şeyden önce bu kitap psikolojik bir roman. Bilinmeyen bir zaman ve mekanda taraflarının kim olduğunu bilmediğimiz bir savaştan etkilenen çocukların ve onların etrafında gelişen olayların anlatıldığı kitapta şok olacağınız şeyler okumayacaksınız belki ama tamamen sıkıcı bir anlatısı olduğunu da söyleyemem. Basit anlatım, yalın dil, zaman zaman karşımıza çıkan karakter karmaşaları, ilerledikçe berraklaşan asıl konusu ile okunması gereken bir roman. Bana daha önce okuduğum Billy Milligan’ın Zihinleri isimli kitabı çağrıştırdı. Peki neden dört yıldız? Yazarın kitabın içine yerleştirdiği rıza ile gerçekleşen BDSM, ensest ve hatta çocukların içerisine karıştığı fantezi cümleleri beni aşırı derecede rahatsız etti.

İsmet Özel okumaya bu kitaptan başlanmalı. Kitapta çocukluk ve ilk gençlik yıllarından başlayarak hem Türkiye ve Dünya siyasetinin serüveni anlatılıyor hem de İsmet Özel bu süreçlerden nasıl etkilendi, kendisi bu süreçlere ne kattı sorularının cevapları veriliyor. Kısacası İsmet Özel’in nasıl İsmet Özel olduğu anlatılıyor. İsmet Özel tanınması, okunması ve tahlil edilmesi gereken bir değer. Tüm bunlarla birlikte deneme şeklindeki kitaplarının hepsinde olumsuzluk bildiren kelimeler kullanarak 9-10 kelime ile anlatacağı şeyleri 14-15 kelime ile anlatıyor olması beni yoruyor. Bu nedenle kitabın bazı bölümlerini üç dört defa okumama rağmen anlayamadığımı itiraf etmek isterim. Bunda benim kelime dağarcığım ve bilgi birikimimin yetersizliği kadar yazarın özel olarak anlaşılmama çabası içerisinde yazmasının da etkisi var. Seviyoruz seni güzel insan.

Kitapta ilk olarak neden kavramların gerçek anlamlarını öğrenmemiz gerektiği açıklanıyor. Akabinde ise din, felsefe, sosyoloji, kültür gibi alanlarda kullandığımız kavramlar çok derinlemesine olmasa da biz okuyucuların anlayacağı dilde anlatılıyor. Anlıyoruz ki Rasim ağabeyin bir derdi var. Dilin doğru kullanımının önemi o kadar güzel anlatılmış ki, ister istemez kendinizi sorguluyorsunuz. Çok akıcı ve düşündürücü bir kitaptı. Tavsiye ederim.

Gazalinin ‘El hikmetü fi mahlukatillah’ isimli eserinin çevirisi olan bu kitapta hemen her gün beş duyu organımız ile algıladığımız nimetlerin ve varlıkların yaratılışındaki hikmetleri anlatılıyor. İnsanın her daim muhatap olduğu bu hikmetlere karşı farkındalık oluşturan ve insanın hayretini artırmasına vesile olan bir kitap. Kitabın son sayfalarında Gazalinin hayatı ve çalışmaları hakkında da bilgilendirme yapılmış ki ben bu bölümü çok faydalı buldum. Çevirmene de özel bir teşekkür etmek gerekiyor. Allah kendisinden razı olsun.