E-Dergi

Kitap dün öğle saatlerinde elime geçti ve bir gecede bitirdim. Normalde hiçbir kitabı bu şekilde bir oturuşta bitirdiğimi hatırlamıyorum. Beni derinden etkiledi. Bunda yaşanmışlıkların da büyük etkisi var tabi ki. Kitabın yalın dili ve akıcı anlatımının yanı sıra ruhi betimlemeleri sizi içine çekiyor diyebilirim. Hepimizden birer parça var, her açıdan, her gözden bir bakış. Yerli yazarlarımızın da aşk, insan ilişkileri, evlilik, kıskançlık üzerine yazdığı iyi romanlar var; ve fakat bu roman diğerlerinden sıyrılıyor. Beni etkilemesine rağmen ümitsiz bir dünyaya göndermedi, kör kuyulara atmadı. Kısacası fiyatına bakmadan kitaplığınıza katmanızı, okumanızı ve okutturmanızı tavsiye ederim.

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Neredeyse yarım bırakacaktım. Polisiye türünde; ama gel gör ki ne bir gizem, ne bir olay örgüsü ne de sağlıklı ruh analizleri yoktu. Sonu en başından tahmin edilebilir üç olaydan oluşuyor. Hayal kırıklığına uğradım.

Kitabı daha önce PDF formatında okumuştum; ama 27 yaşında da olsam bir potterhead olarak kütüphanemde mutlaka bulunmasını istedim.

Bir solukta okudum ve hiç bitmemesini istedim. Çok sıcak öyküler içeren, buram buram Anadolu kokan bir kitaptı. Kitabı bir arkadaşın tavsiyesi üzerine okudum ve bir an olsun pişman olmadım. Eline ve yüreğine sağlık Mustafa Çiftçi.

Kitabı bugün saat 15.00 da elime aldım ve az önce bitirdim. Çok akıcı ve yalın bir anlatımı vardı. Sadece kitabın sonunda yarım kalmışlık hissine kapıldım, biraz farklı bitebilirdi diye düşündüm. Kalemine sağlık Tarık Tufan.