Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

AZRA SARIMEŞE Tarafından Yapılan Yorumlar

17.03.2024

Büyük umutlar, büyük hayal kırıklıkları, büyük pişmanlıklar, büyük gurur, büyük kin ve intikam duygusuyla yapılan yanlışlar, çaresizlik, sadakat , sevgi ve daha bir çok duygu...

Çocuk Pip'in saygı görmeyişi onun yerine hep konuşanların ve karar verenlerin olması bir cümleden korkup kafasında hayaller kurarak büyütmesi, felaket senaryoları yazması beni üzdü ama çocuk gözüyle bakarsak aslında yaşadıkları çocukların gerçek dünyasıydı. Bizim basit gördüğümüz şaka olarak yaptığımız bir sözle çocukların iç dünyalarında neler oluyor nasıl travmalar meydana geliyor Pip'in bazı şeyleri hiç unutamamasından anlıyoruz ve hatırlıyoruz da, sonuçta yetişkinler olarak hepimiz çocuk olma yolundan geçtik. Romanda paraya ve zenginliğe olan saygı ve yalandan sevgiyi de yoğun görüyoruz, bunun yanında gerçek sevgiyi de farkediyoruz. Kitabı çok beğendim, beni çocuk Pip'in duygu düşünce ve korkuları daha çok etkiledi. Kitabın sonunda en azında Pip kendi payına düşen dersi aldı.
13.03.2024

Uğultulu tepelerde ana karakterin intikam ihtiras hırs kin nefret dolu geçen ömrü, bunun yanı sıra sevgi sadakat bağlılık arkadaşlık gibi kavramlar da güzel işlenmiş. Bazı yerlerde gereksiz ayrıntılarla boğmuş gereğinden fazla uzatmış gibi hissettim. Kitaptaki karakterlerden Mrs Dean in nefret ettiği kişilerin bile iyiliğini düşünerek sadık kalması takdire şayan. Heathcliff'e romanın başında çok üzülüyordum ama kendini kin ve nefretle besleyerek intikam duygusuyla hayatı çevresindekilere zindan etmesini ve kendi oğlunun bile ölümünü bekleyecek kadar sevgisiz olmasını aklım alamadı. Hiç kimseyi sevmedi hayatı boyunca, Catherine'e saplantılı bir şekilde olan sevgisinin dışında. En üzüldüğüm karakterler her zamanki gibi çocuk karakterler. Kitap akıcıydı, beğendim.
04.03.2024

İlk sayfada dini anlamak için insanların hayatlarını yok sayalım demiş, belki onlar düşündükleri gibi değil istedikleri gibi yaşamayı tercih ediyorlar. Çok haklı. Eğer o müslümansa ben müslüman olmak istemiyorum ya da ben müslüman değilim sözlerini duyduğum insanlar çok oldu. Belki başka dinlerde de vardır buna benzer ifadeler. İmamın dediklerini yap yaptıklarını yapma gibi sözleri çok güzel açıklar nitelikte bir kitap. Allah insanoğluna akıl ve irade gücü vermiş, Nebiler göndermiş, kitap indirmiş ki doğru yolu bulabilsinler. Ona rağmen örnek almamız gereken peygamber varken rehberimiz Kuran varken dini istediği gibi kullananlara bakarak dini kötülemek akıl dışı. Nitelikli insan nasıl olmalı sorusunu kısa öz bir anlatımla ifade etmiş yazar. Başucu kitabı niteliğinde. Kalemine sağlık.
04.03.2024

Bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında falan yazıldı sanırım bu kitap. Her bir cümlesi bu kadar mı güzel bu kadar mı doğru bu kadar mı nokta atışı olur. Aşk romanı gibi görünse de şehirler arası yolculuk var, mizah var, aşk acı mutluluk sevinç hüzün heyecan kısacası duygular arası geçişler var, toplumsal sorunlar var. İnsanoğlunun nasıl da unutmayacağız dediği şeyleri kolayca unuttuğuna, duyarsızlaştığına, çağımızın soru ve sorunlarına o kadar güzel değinmiş öyle güzel göndermeler yapmış ki yazar. Karakterin birine biraz sinir olmuş olabilirim. Ama o karakterin yaşadığı çelişkili halleri de çoğu insanın yaşadığı kanısındayım. Bende ciddi hayranlık uyandıran karakterler de oldu. Gün yüzü görseydi başkahraman çok sevinecektim ama nedense içimden bir ses bunun devamı gelecek o gün yüzü görülecek diyor. Yalın bir anlatım nasıl bu kadar renklendirilir, cümleleri süsleyişine, benzetmelerine bayıldım, Kitap o kadar akıcı ki bitti diye üzüldüm. Kalemine yüreğine sağlık.
17.02.2024

Sahilde Kafka ile tanıştım Haruki Murakami ile. Kafka 15 yaşında bir lanet yüzünden evden kaçan bir çocuk. Karakterlerin hemen hemen hepsi de gerçek olamayacak kadar iyiydi. Kedi katilini saymıyorum tabi ki. Herkes birbirine güveniyor, birbirine yardım ediyor. Tam da çoğumuzun hayal ettiği bir dünya. Kafamda hikaye bitmedi, bitiremedim çünkü aklımda çok soru işareti kaldı. Nakata karakterini çok sevdim ama gizemini çözemedim açıkçası. Çocukların sebepsiz yere bayılmalarının nedenini de anlayamadım, Nakata'nın o olayla hafızasını yitirdiğini düşünmezsek gereksiz ayrıntı gibi geldi bana o kısımlar. Karga adlı delikanlının da yeri tam olarak neydi kitapta bilemiyorum. Kafamda soru işaretleri bırakmasaydı roman muhteşemdi.