E-Dergi

Yazarın okuduğum 2. Kitabı, kitaplarına bayılıyorum. Her sayfasından mutlaka bir şey öğreniyorum ve öğretirken de asla sıkmıyor. Beyin genel olarak benim çok ilgimi çeken bir konu olduğundan bu kitabı da büyük bir keyifle okudum. Bir kadın olarak erkeklere bakış açımı değiştirdi ve erkeklerin olaylar karşısındaki tepkilerini daha iyi anlamamı sağladı. Kadın-erkek herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Bu kitapla ilgili yazabileceğim her kelime yetersiz kalıyor gözümde. Ağlaya ağlaya, Notlar ala ala okuduğum, hiç bitmesin istediğim bir kitap. Kurgusu, yazma biçimi yani nasıl tarif edeceğimi bile bilmiyorum. Öyle güzel öyle duygu dolu yazılmış ki... Hele son sayfasında bir cümle var ki : “ Yıllar geçtikçe külleneceğine, giderek alevlenen, böylesine sevginin, böylesine saygının, insanlık tarihinde örneği yok. Türk insanı vücuduna Mustafa Kemal’in imzasını dövme olarak kazıtıyor. Vefatından neredeyse bir asır sonra, hiç tanışmadığı, hiç görmediği insanların bedenine imzasını atan başka bir lider yok.”. Yılmaz Özdil’in dediği gibi : Sonsöz değil, dünya durdukça önsözdür.
Mustafa Kemal ilelebet payidardır.

Çocukluğumdan bu yana bayılırım Agatha romanları okumaya. Hatta İtiraf edeyim Sherlock’a olan hayranlığımın temeli Hercule Poirot’a dayanıyor. Her biri kurgu olsa da sonuçta böyle zeki karakterleri yaratanlar gerçek insanlar. Zekaya olan hayranlığım da beni bu tarz kitaplar okumaya itiyor. Kitaba gelirsek her zamanki Agatha kitaplarından. En iyisi tabiki değil ama ben keyifle okudum. Sevenlerine tavsiye ederim.

Sunay Akın’ı çok sevmeme rağmen itiraf ediyorum okuduğum ilk kitabı. Kitap ayakkabı üzerine 37 adet kısa öyküden oluşuyor. Öykü de dememek lazım aslında, eskiden günümüze yaşanmış buram buram tarih kokan Bilgi dolu gerçek hayat hikayeleri. Van Gogh’dan Padişah Abdülaziz’e Neil Armstrong’dan Aşık Veysel’e Ahmet Taner Kışlalı’ya Şenol Güneş’e ve tabiki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ne anılar ne yaşanmışlıklar var bu kitapta. Konu bir şekilde hep ayakkabıya bağlanıyor ve Sunay Akın’ın anlatımıyla bambaşka bir hale dönüşüyor. Altını çize çize okuduğum, birçok bilgi edindiğim, bence mutlaka okumanız gereken bir kitap. Ayakkabı diyip geçmeyin, her birinin anısı, hatırası ve hiç bilmediğimiz hikayeleri var.

Mükemmel bir anlatım ve hayal gücü. İnsana çocukluğunu yeniden hatırlatıyor. Ayrıca Momo nun arkadaşlarına olan bağlılığı ve sevgisi, son dönemdeki sığ ve sosyal medyada ne kadar takipçisi olduğuyla belirlenen “ arkadaşlık” kavramının gerçek anlamını okurlara çok keyifli bir dille anlatıyor