E-Dergi

gerçekleşmesini isteyip de ütopik olduğu hakikatini kafamdan atamadığım bir çok karakter barındırıyor ki ana karakter Abdullah bunlardan en zirve ve en göz önünde olanı. gönül isterdi ki her şey bu kadar basit olsun ama değil, maalesef dünya böyle bir yer değil. sadece yazara olan saygımdan ötürü okuyup bitirebildim kitabı. teknik olarak incelenirse gayet akıcı, bir çok olayın ve kahramanın bulunduğu, üslubu basit, (yaptığı alıntılar hariç) üzerinde düşünülmesi gereken zaman kaybettirecek uzun cümlelerin pek sık bulunmadığı Hekimoğlu İsmail tarzı. yazarın okuduğum kitapları arasında en tercih edilir olanı..

uzun zamandan sonra elime bir siyer kitabı almanın sevinciyle okudum kitabı. bir çok yeni şey öğrendim, unuttuklarımı hatırladım, bilgilerimi tazeledim. ve artık yaşanan hadiseler arasındaki bağlantıları daha iyi kavradığımı düşünüyorum. araplar gelenekleri bize göre epey farklılık gösteren bir ırk olduğundan bazı anlayamadığım tamamlanmayan parçalar da yerine oturdu bu kitap sayesinde. kendimi ilk defa bir siyer kitabının içinde hissettim. kavimler arasındaki akrabalıkları, soyların kökenlerinin nerelere uzandığını en temelinden anlattığı için yazar artık daha iyi anlıyorum o dönemi. hatta bazen öylesine güzel bağlantılar yakaladım ki hayret etmemek içten bile değildi kendimce. tek bir kusuru vardı benim için. o da zayıf rivayetlere çokça yer vermesi. onun dışında okuyun diyorum, sadece okuyun!