E-Dergi

Jess Tenant, bir yandan taşındığı küçük kasabaya alışma sürecini tamamlarken, diğer yandan da gizemleri çözmeye devam ediyor. Gençlik filmi tadında, yavaş ilerleyen bir gençlik polisiyesi. Yazarın anlatımını her kitapta daha çok beğeniyorum.

Farklı bir kurgusu olan, geniş bir fantastik evrene giriş kitabıydı. Karakterlerini, genel olarak temasını, evrenini ve ters köşesini sevdim. Fakat, yazarın anlatımından mı yoksa çeviriden mi kaynaklandı anlayamadım ama, bazı olaylar kafamda karıştı, havada kaldı, hayal mi gerçek mi anlayamadım. Seriye devam eder miyim bilemiyorum.

Çek eğlenerek okuduğum, tatlı bir romantik komediydi. Hayes'in sevimli tavırları, Tali'yle atışmaları beni çok güldürdü. Romantik komedi sevenler kaçırmasın derim.

Kötülükle dolu bir akıl hastanesi. Yüreği karanlık üvey babasının ikiz kız kardeşini bu hastaneye yatırdığını ve üstüne üstlük kız kardeşinin oradan kaçtığını öğrenen Sage, soluğu hastanede alır. Tek yumurta ikizi oldukları için de, hastaneden kaçan kız kardeşi Rosemary sanılarak kendisine standart hasta!!! muamelesi yapılır. Sage'in kabus dolu günleri de böylece başlamış olur. Hakikaten insanlık dışı, vahşi ve iç karartıcı olaylar yaşar. Yazar bunu amaçlamış ve başarılı da olmuş kanımca.

İngiliz kraliyet sarayına çok genç yaşta kraliçe olarak gelen Charlotte'un hem sarayda hem de kral olan eşinin hayatında kendine yer edinme çabası anlatılıyor kitap boyunca. Evlendikleri günden itibaren kendisinden saklanan sırları öğrenene dek zorlu günler yaşayan Charlotte'un genç yaşına rağmen kendisini devre dışı bırakmak için elinden geleni yapan aristokrasiye karşı verdiği savaş meyvelerini verdiğinde asıl Charlotte'un ortaya çıkışını okuduk. Yazarın kalemini beğendim ama, kitapta o döneme uymayan noktalar olmasını sevmedim.