E-Dergi

Olay bir avukat olan Atticus'un suçsuz bir zencinin vekilliğini yapması üzerine şekilleniyor. Bu olaydan sonra Atticus ve çocuklarının toplum içinde değeri giderek daha azalıyor. Bu arada çocukların Öcü ile yaşadığı maceralar, onun üzerinden yarattığı hikayeler de büyük bir kısmı oluşturuyor.Zencilerin ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü o dönemde eşitliği ve özgürlüğü savunmak bir başkaldırıdır. Beklentimi yüksek tutmadığımdan sanırım çoğunluğun aksine kitap bende hoş bir etki bıraktı. Eşitlik, adalet, özgürlük kavramları üzerinden birçok ders aldım.Özellikle Atticus'un karakteri, insanlığı, idealleri, doğruları beni çok etkiledi. Bir avukat, böyle bir avukat olmak; bir insan böyle bir insan olmak idealinde olmalı dedirtti. Bu karakter kesinlikle önümde bir örnek oluşturdu. Kitabın bazı yerleri yavaş ilerlese de genel itibariyle kitap akıcıydı. Özellikle sonlara doğru heyecanla okudum. İyi ki dedirten kitaplardan..

Serinin diğer tüm kitaplarını okumuş ve Aklından Bir Sayı Tut'u çok beğenmiş bir polisiye sever olarak beğenerek okudum. Bu kitapta diğer kitaplardan farklı olarak gerilim havası biraz daha ağır bastı diyebilirim. Bir polisiyede en az hoşlanılan şeyler olan tesadüflerden biraz fazlaca olsa da kurgusu çok güzel. Kitabın bütününe nazaran finali bir tık düşük kalmış diye bir eleştirim de olabilir. Ancak tüm bunlara rağmen Kurt Gölü'nü serinin Aklından Bir Sayı Tut'tan sonra ikinci sıraya koydum. Yeni kitabı ve Dave Gurney'in yeni macerasını şimdiden beklemeye başladım...

Kaliteli sorular var çözmeye değer.

Barış Bıçakçıyı Aramızdaki En Kısa Mesafe ile tanıdım çokta sevdim. Kendimden bir şeyleri hep bulduğum bir yazar Bıçakçı bu kitabı da okuduğumda yine altını çizeceğim çok yer olacağına eminim.

Okumayı dört gözle beklediğim Bekiroğlu'nun naif dilinin etkisinde kalmak için gün saydığım bir kitap.