E-Dergi

Herşeye geç kalınabilir ama tövbe etmeye asla kalınmamalıdır. İnsan hata yapabilen canlıdır. Çevremize bakarken güzel davranışları gördüğümüz kadarda insanların hatalarını, günahlarınıda görebiliriz ve bunun üzerine kimimiz azda olsa da yadırgarız ama şunu unutturuz "TÖVBE" Çünkü günahını gördüğümüz veya bildiğimiz kişinin tövbesini göremezsen asla onu yadırgamamamız gerektiğini. Belki temiz bi yakarışla tövbe ederek temizlenmiştir. Kul olmak kolay olsaydı Rabbimiz bize Tövbe kapısını açık tutarmıydı? İmam gazaliden düşüdüren ve hemen uygulamaya geçmemizin ne kadarda önemli oldugunu vurgulayan TÖVBE kitabini okumanizi ve okutmanizi tavsiye ederim..

Düşünmek hiç bu kadar güzel anlatılmamıştır. Öyle bir çağda yaşamaktayız ki bizlere Tefekkürün ne olduğunu ve neden yapıldığını unutturacak bi dünya düzenine karşı neler yapmamız neden, nasıl ve niçin tefekkür etmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır.

Okuduğunuz bu eserde 22 adet hikaye yer almaktadir ama sanki günümüzde ne bu hikayeler de yaşanan olaylar, hayatlar ve insanlar kaldı nede bu hikayeleri anlatanlarımız. Yavaş yavaş kaybeder olduk o ruhu ve artik okurken bile hissedemez olduk birseyleri kaybediyoruz bu hikayelerde olan samimiyeti, yardimlasmayi, insana insan olarak deger verebilmeyi. Ve artik okurken hüzün kaliyor geride bizlere evet diyoruz bizim eskiden böyle insanlarımız vardı...

Elinizdeki eser, bundan yaklaşık 900 yıl önce yaşamış büyük İslam âlimi İmam Gazali’nin bir öğrencisine cevap niteliğinde yazmış olduğu öğüt, tavsiye ve açıklamaları içermektedir. Öğrencisi, mektubunda -bugün de birçok gencimiz için sorun olan- hangi bilgileri öğrenmesi, doğru yola nasıl ve kimlerin rehberliğinde erişileceği ile ilgili sorular sormuş, ondan tavsiyeler istemiştir. İmam Gazali, bu eserinde, “Ey oğul” diyerek seslendiği öğrencisinin arzusunu yerine getirip cevaplanabilecek bütün sorulara cevaplar vermeye çalışmıştır. İmam Gazali’nin, o gün öğrencisine yazmış olduğu bu eser, bugün bile hala güncelliğini ve önemini korumaktadır.

ABDULLAH OLAMAMAK. Onlar bilginin azlığına teknolojinin yokluğuna dünyanın en karanlık zamanında adaletin sadece güç, mevki ve makamla sağlandığı haklının hakkını alamadığı bir ortamda inananlar olarak sayıca azlar iken nasıl Abdullah olunacağını ve nasıl Abdullah kalınacağını ve hatta Abdullah olarak nasıl yaşanması gerektiğini göstererek yaşantılarıyla herkese ve herkesime nüfus ederek İslamı yeryüzüne yaymayı nasıl başardıklarına tanık olurken. Bizler bulunduğumuz çağın her imkanından fazla fazla yararlanırken hemen hemen herşeye anında ulaşırken bunca imkana rağmen nasıl ABDULLAH olunamayacağını adeta tüm yeryüzüne gösterir hale gelir oluyoruz. Gerek yaptıklarımızla gerekse yaşantılarımızla İslamdan uzaklaşan insanlara kötü izlenimler veriyoruz ve sanki inanalar olarak yavaş yavaş azalıyoruz...