E-Dergi

Müslümanın bir günü nasıl geçmelidir? Bunu vakitlere veya saatlere nasıl yaymalıdır? İbadetlerini yaparken dünya işlerinden tamamen uzakmı durmalıdır? İbadetlerin en hayırlı vakitleri hangileri veya hangi günler daha kıymetli? Bu ve benzeri sorularin veya sorunların cevaplarını merak ediyorsanız doğru yerdesiniz diyebilirim. Zaman kavramı doğru kullanıldığında hiç bu kadar değerli anlatılmadığını fark edeceksiniz.

Bir birey ve daha sonra bir toplum kendi benliğine kendi diline ve kendi dinine nasıl yabancılaşmaktadır okurken cevabını alıyor insan. Üstelik ilimle ve bilimle okudukça inançsızlaşıyor insan bunun nasıl mümkün olabileceğini İmam Gazali'nin kaleminden öğreniyoruz. Eserde sayfalardaki dipnotlar kafa karışıklığının önü geçtiği kadar eksiksiz bilgiler icermektedir. Adab-ı muaşeret neydi bir hatırlayalım diyorsanız o zaman keyifli okumalar...



İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak’kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir
Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmekti

İmam Gazali bizlere her ramazan ayında okumamız ve okudukca kazancımıza kazanç ekleyeceğimiz bir eser sunmuş. Kitap konusu itibariyle Oruç hakkında sır niteliğinde bilgiler ve bu bilgiler ışığında kazanılacak faziletlere kavuşabilmek için bilinçli bir oruç nasıl tutulmalıdırın en büyük sırlarını aktarmaktadır.

Hz. Ebû Bekir devrinde irtidad eden Müseylime üzerine Hâlid b. Velîd kumandasında gönderilen ordu içinde Yemâme Savaşı’na katıldı. Çarpışmalarda gösterdiği büyük gayret savaşın seyrini değiştirdi. Müseylime’nin yakınına kadar giderek en yakın adamı olan Reccâl’i öldürdü. Reccâl daha önce müslüman olup hicret etmiş, ardından irtidad ederek Müseylime’nin yanına gitmiş, Resûl-i Ekrem’in, “Peygamberlikte Müseylime bana ortaktır” dediği şeklinde yalanlar uydurmuş ve insanları Müseylime’nin çevresinde toplamaya çalışmıştır. Yemâme’de İslâm sancağını taşıyan Zeyd, müslüman ordusunun bozulmaya yüz tutup savaş meydanını terketmeye başladığını görünce düşman saflarına daldı ve şehid oluncaya kadar çarpıştı

Bu güzel hareketlerin devamlılığınıda görmek isterdik. Eskisi gibi kitap alimlarinda ekstra hediyelerinde verilmesini bekleriz.