E-Dergi

İlk çıktığı zamanda çok merakla alınan okunan beğenilen bir eserdi sosyal medyada sürekli paylaşımlarda yerini aldığı kadar zaman geçtikçe yerden yere vurulacak türde ağır eleştirilere maruz kalmasıda cabası fakat herşeyin güzel bakılması gerektiğini güzel bakan Kişinin de kendi içindeki güzelliği dışarı yansıtabildiğini kitabı okuyan bilebilirdi.

Böyle bir zamanda kitabın içeriğindeki gerçekleri kabullenerek yaşamak çok zor çünkü öyle bir zamandayız ki ahir zaman denilirse yeridir. Artık maneviyattan maddiyata geçişin ne kadar basit olduğu bir zamandayız. Bu kitabı okurken kendimize ve çevremize hatta en yakınlarımıza bakarak yorumlamaya kalkışırsak yalnız kalacağız. Bu eserde şunu anlamaktayız. İslamiyet'i ve Müslümanlığı uygulayarak yaşayanlar bu dünyada geçici olduklarını idrak ettikleri için kendilerini ahirete taşıyacakları kadar dünyalık mal edinmişlerdir. Peki ya günümüzde? Herkese hayırlı okumalar...

Okunabilecek en güzel hayat O'nun hayatı. Okumaya doyulamayacak hayat yine O'nun hayatıdır. Biyografı türünden ziyade yazarın kendi duygu dokunuslarınada yer verdiği eser okuyucusunu kimi zaman sıksada anlatım olarak sade ve akıcılıyla okuru kitaba cekebiliyor. Hz. Muhammed (sav) olan özlem ve aşk dinleyecek her geçen zaman O ve O'nun verdiği sevgi mücadelesi kimi zaman anılacak kimi zamanda aranacaktır. Ne Okumaya ne de anlatmaya doyulamayacaktır.

Dervişin tesellisi tekrara düşmeden okunabilecek üç seri halinde bizlerin karşısına çıkıyor. Fakat kitap tekrara düşmüyor ama biz İnsanoğlu her zaman bir tekrarın içine düşüyoruz dünya hayatı da bu ya sınanmadan geçemiyoruz. İşte buna bir çare bir dürtü olabilecek bir eser yumağı gerek hadis gerekse Ayetlerle hatırlatılanlara ufak bir ek olarak Doğu ve Batından yer yer aforizma tadında ilavelerle karşımıza çıkan bu seri dünyada yaşadıklarımıza veya yaşayacaklarımıza karşı bakış açılarımızı genişletiyor. Yeter ki siz kendi düşüncelerinizi ve kendi bakış açılarınızı daraltmayın. Herkese bol tesellili okumalar.

Okurken günümüzden ziyade geçmiş yıllara ve yapılan mücadelelere gidilerek okunulursa fayda verebilecek bir eser ama İnsan gerek kendi gerekse dış olaylar etkisinde kendisini geliştirebilen bir varlıktır. Zaman içerisinde ortaya çıkan problemler eğer ki çözüme ulaşmamışsa tazeliğini koruyorsa gündem olarak yerini tutar fakat zaman geçtikçe problemler çözülmüşse eğer ki tekrar aynı probleme dönülmeyecekse gerek sorunun kendisi gerekse o sorundan doğan acılar, hüzünler tazeliğini koruyamaz hale gelebilir. İşte bu da tam o konunun kitabi olmuş Türkiye'nin geçmiş yıllarda yaşamış olduğu başörtü sorununu ele alan bir eser zaman geçtikçe aynı sorunla karşılaşılmayacaksa kitabın aktarmakta olduğu duygu ve düşünceler tazeliğini kaybetmeye yüz tutuyor. Okurken artık hadi canım günümüzde bu tarz olaylar oluyor mu? Tepkilerine bırakabiliyor ama şu unutulmamalıdır ki geçmişte maalesef yaşanılmıştır.