E-Dergi

Ümit Yaşar okuyup da satırlarından büyük bir haz almayan var mıdır acaba?Hiç sanmıyorum.Her satırı duygu yüklü ve her satırında bir hüzün seli sarıyor sizi.Diğer kitaplarında olduğu gibi yazarın bu kitabını da okurken her satırından büyük bir zevk aldım.Mektupları şahane.Sahibini Arayan Mektuplar kısmını defalarca okuyacağınıza eminim.Şuna da inanıyorum ki bunlardan etkilenip birkaç satır da olsa siz de kağıda birşeyler karalayacaksınız.

Ay doğarken bir söğüdün ardından,
Gök yüzünde sisli bir esintiyle,
Akşamın göğsüne hüzün serperek,
Ve yağmurdan geceye
Çiçekli perdeler çekerek
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Her satırından zevk alarak
okuyacağınız bir kitap.Şiirlerin çoğu bana gerçekten yaşanmış hayatları anlatıyor.Size de çağrıştıracağından eminim.Bence siz Ahmet Kaya'dan dinlediğiniz bu güzel şarkıları bir de bunları yazan ustanın kaleminden okuyun.Hele bir de kendi sesinden dinlerseniz bu şiirleri benim gibi mest olacağınıza eminim.Ellerine sağlık büyük usta.Kalemin dert görmesin.

Ben senin,
Beni sevebilme ihtimalini sevdim!

Hepimiz bir şeyler karalamışızdır sevgiliye iki satır da olsa hüznümüzü yada mutluluğumuzu dökmüşüzdür kağıda.Kayıp Kentin Yakışıklısı ismi bile kendine çekiyor.Yılmaz Erdoğan şiirlerini okurken bence okuduğunuz satırlardan zevk alacaksınız.Sizi çoğu zaman güldüren adam belki de bazı satırlarında ağlatacak.Şairliğini kötü yönde eleştirenlere katılmıyorum.Evet belki herkesten bir Nazım Hikmet,Orhan Veli tadı beklenmez ama peki ala da şair olunur.Yılmaz Erdoğan diğer alanlarda olduğu gibi bence bu yönde de başarılı.Okudukça daha çok seveceğinize eminim.Kendi sesinden dinlemenin keyfi başka tabi.

Kitabı elinize ilk defa alıp sayfalarına şöyle bir göz attığınızda ilk etapta sanki çocuklar için yazılmış bir hikaye hissi uyandırıyor.Ama okuduktan sonra ne büyük anlamlar taşıdığını görüp iyiki okumuşum diyecaksiniz.Bence küçük büyük herkesin okuması gereken bir kitap.Hatta birkaç kez bile okuyacağınızdan eminim.Keşke hepimiz martı Jonhatan Livingston gibi hayallerimizin peşinde yılmadan koşabilsek.Hayatta imkansız çok az şey vardır.Eğer birşeyler başarmak istiyorsak bunun için biraz çaba sarfetmemiz gerekir.Şöyle de diyebiliriz tırmanmayı sevmeyen zirveye ulaşamaz.Zirveye ulaşmak istiyorsak önce tırmanmayı sevmeli ve önümüze çıkacak her yürlü engeli yılmadan aşmalıyız.Çalşma olmadan başarı da olmaz.Hepimizin Martı Jonhatan dan alacağı çok ders olacak sanırım.

Diyarbakır'a gideniniz var mı?Oralı olanların dışındakilere tabi bu sorum.Oraya gidip de Gavur mahallesini gezeniniz var mı?Yoksa da bu kitabı okuduktan sonra eminim merak edip gideceksiniz.Taş sokaklar birbirine yakın o eski evler,surlar ve tarihi yapı.Şimdilerde bazı değişimlere uğramış olsa da.Kürdü, ermenisi süryanisi rumu ve türkü yıllarca ve kardeşçe beraber yaşamış insanlar.Mıgırdıç Margosyan da çok iyi bir gözlemci ve tabi ki Diyarbakırlı ve gavur mahallesinde yaşamış biri olarak çok güzel kaleme almış.Hiç
sıkılmadan büyük bir zevkle okudum bu kitabı.Yazarla beraber ailemin yaşadığı ve benim de doğduğum yerlere bir kez daha gittim..Ama ille de Diyarbakırlı olmak gerekmiyor bu kitaptan zevk almak için.Bence okuyan herkesin hiç sıkılmadan ve tat alarak okuyacağı bir kitap.Hatta bir gün yolunuz olur da oralara düşerse eminim ki yazarın sıcak anlatımından olsa gerek 'sanki ben buraya bir kez daha gelmiştim'diyeceksiniz.