E-Dergi

İsmail Bilgin'in kaleminden değerli bir kitap, ayrıntılara fazlaca yer verilmiş...
Sarıkamış harekatıyla ilk olarak Enver Paşa akla geliyor ve şu hakikatleri yinelemek istiyorum:
1)Enver Paşa bir Türk değildir. Babası Polonya asıllı Osmanlı hayranıdır.
2)Enver Paşa'nın harbiye nazırlığı döneminde çanakkale muharebelerinden ve güney cephesinden tasarruf ettiği üç kolorduluk(100 bin kişi) askeri kuvveti boş hayaller ve Alman sevdasıyla Avrupa'ya sevk etmesiyle Musul-Kerkük elimizden çıktığı gibi kahpe düşman Anadolu'ya ayak basmış ve halkımıza zulüm etmiştir.
3)Enver Paşa Türk İstiklal harbinde, Ruslarla anlaşarak yüce TÜRK milletini ve aziz önderimiz M.Kemal Atatürk'ü sırf şahsi marjı için sırtından vuracak kadar hainleşmiştir.
4)Enver Paşa sadece Sarıkamış harekatının değil Avrupa'da verilen 30 bin zaiyatın ve Musul-Kerkük sorunununda asıl sorumlusudur.

Şu tarihi hakikatı unutmayınız :
1)enver paşa bir TÜRK değildir.! babası polonya asıllı bir osmanlı hayranıdır.
2)enver paşanın Çanakkale muharebelerinden arta kalan ve güney cephesinde İngilizlere karşı çarpışan birliklerimizden arttırdığı kuvvetleri (100 bin kişilik 3 kolordu) Alman sevdasıyla Birinci Cihan Harbinde Avrupa'ya sevk etmiş ve neticesinde Musul-Kerkük elimizden çıktığı bibi kahpe düşman Anadolu'ya ayak basmıştır.
3)enver paşa İstiklal Harbinde yüce TÜRK Milletini ve aziz önderimiz M.K.Atatürk'ü sırf şahsi marjı için arkasından vuracak kadar hainleşmiştir.
4)enver paşa sadece sarkamış canavarı değil avrupada boş hayallerle verdirdiği 20 bin zaiyatınında asıl sorumlusudur.

Elinizi vicdanınıza koyunuz ve gerçek değerlendirmeler yapınız. Enverin hainliği hususunda ilk önce büyük kaynak NUTUK'tan tavsiyeler alınız.

Devletlerin, Hanedanlıkların aristokratik felsefede yeryüzüne gelmiş birer canlı oldukları binlerce yıllık dünya tarihinde ispatlanmıştır. Osmanlı Devleti'de altı asırdan fazla yaşama imkanı bulmuş ve bu yaşamın son demlerini Üstat İlber Ortaylı bizlere sunmuştur... dört asırdan fazla bir süreciyle övündüğümüz Osmanlı Devleti acaba son asırlarında tökezlemeseydi 1923 devrimi olurmuydu veya olursa ne zaman olurdu? Muhakkak ki gönüller acı ve savaş görmeden bunların gerçekleşmesini dilerdi. Sorumlularının medeni(?) batı dünyası olduğunu bile bile...

Develetin teşkilini ve milletin bütünlüğü ile menfaatlerini sadece eli silahlı ordular tehdit etmediği gibi içimizde ve etrafımızda türlü türlü entrikalar çeviren can düşmanlarımıza karşı müdahale etmek boynumuzun borcu olmuştur.. Vatan sevgisi milliyetçilik naraları atmakla olmaz.! Bilinçli olarak, sömürgeci devlet ve örgütlerle sosyal, kültürel ve ekonomik alanda sürekli olarak milli menfaatlerimiz doğrultusunda tedbirli davranmalıyız. Sosyal görüşlerimizin temeli olan taşra halkının refahı bunların neticesinda yükselecektir.

Tüm dünya uluslarının benliğine asırlardır zerk olmuş azınlık yahudi ırkı, geçmişte olduğu gibi günümüzde de dünya hakimiyetini sermayeci yüksek ekonomik üstünlüğü sayesinde elinde tutmaya çalışmaktadır. Faziletli hiçbir ulusun kabullenemeyeceği aşağılık ve sinsi yahudi zehirlerini, en az kendileri kadar zararlı olan fakat kendilerinden zihnen ve ilmen ast konumdaki kürt köprüsü vasıtası ile medeniyetlerin merkez üssü olan Orta Asya'ya bulaştırmaktadırlar... Böyle hayati bir konuyu kaleme aldığı için Harun Yahya'ya teşekkürler...