E-Dergi

Beklentimin altındaydı. Romanın ilk başlarını okumakta çok zorlandım ama sonlara doğru en azından romanı kurtardı. Yazar bir kamera edasında George’un yaptıklarını yazmış fakat bunları yazarken romanın aralarına Amerikan toplumunu bir İngiliz gözünden çarpıcı tespitlerini de serpmiştir. Ama bu tespitler yer yer fazla gelmiş.

Serinin sonunda olayların iyice karmaşıklaşması hoşuma gitmedi. Özellikle serinin sonunun böyle olmasını asla istemezdim. Tadına bırakmaktansa bu kadar uzatmak çok gereksiz olmuş. Özellik Gideon karakterinin ruh halleri bana hiç gerçekçi gelmedi. Serinin son kitabı olarak beklentimi karşılamadı.

İlk romana göre olaylar biraz daha anlaşılırdı ve bazı bilinmezlere cevap buldum, fakat halen aklıma takılanlar var. Yan konulardan biri olan Charlotte, Gideon ve Gwen arasındaki aşk üçgeni hakkında fazla bölüm yoktu ve buna üzüldüm diyebilirim. Serinin son kitabında Gwen’in yapacaklarını merak etmemek işten bile değil…

İki günde çabucak okuduğum bir kitap. Dili sade ve anlatımı insanı ele geçiriyor. Kolaylıkla okudum ama Gideon’a hiç ısınamadığımı söylemeden geçmeyeceğim. Umarım bu aşk üçgeni serinin devam kitaplarında umarım alevlenir.

Yazarın diğer kitaplarına oranla o kadar başarılı bulamadım. Lakin kitaptaki bıçaktan keskin insan tahvillerini okurken bir haz almamak mümkün değildi. Öte yandan, romandaki Ömer kişisi nedense hiç hoşuma gitmedi. Bir insan sevdiği biri için hiçbir şeyden vazgeçmiyorsa, fedakarlık etmiyorsa, gerçekten seviyor mudur?
Yine de bir Kürk Mantolu Madonna'daki zevki alamadığımı söylemeliyim.