E-Dergi

François Rabelais'nin temel eserlerinden biri sayılan Gargantua, yazarın dilimize kazandırılmış tek kitabıdır aynı zamanda. Rabelais, 16. yüzyıl Fransız Rönesans'ı döneminin anlayışını tenkit çerçevesinde kaleme almıştır. Onun açık yürekliliği ve cesaretiyle çoğu kez sansürlenmiş olan kitap, en sonunda hak ettiği şekilde edebiyata kazandırılarak şaheserliğe nail olmuştur.

Bir dev olan Gargantua'nın doğumundan tüm gelişim evresi boyunca ilerleyen olaylar ince bir mizah eşliğinde dönemin eşsiz bilgilerini sunmaktadır. Keyifli bir bilgi aktarımına olanak sağlayan dili ise oldukça esnek ve iğneleyicidir.

Döneminin önde gelen hümanistlerinden biri olan Rabelais bu eseriyle 16. yüzyıl feodal ve sosyal yapısına, skolastik düşünce ve savaşlara, din sömürgelerine kendine has bir tavırla karşı çıkıyor. Sözlerinin gerçek mi yoksa alaycı bir nitelik mi taşıdığını kestirememeniz kitabı keyifli kılan unsurlardan biri halini alıyor. Kendi ahlak anlayışı ve felsefesiyle Rabelais, mutluluğun, neşenin, bilginin, doğanın ve insanlığın suyunu içiriyor okurlara.

?1982 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüş olan bu kitap biraz fantastik biraz ironik biraz da trajikomik olarak nitelendirilse de herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir gerçekliği de yansıtır. Yüksek bir kurgu ve sınırsız hayal gücüyle yoğrulmuş güçlü, yoğun ve derinliği olan bir eser. Bu hayal gücü, elinizdeki sayfaların geçişine hız kazandırıp sizi kitabın içine kolaylıkla çekecektir.

Kitapta birbirine ustalıkla bağlanan her olay örgüsü yeni bir kurgu niteliğindedir adeta. Eserdeki kişilerin özgünlüğü ve ilginçliği merak duygunuzu körükleyecek, olayların sıradışı olağanlığı sizi şaşırtacaktır. Kitabın adında geçen 'Yalnızlık' ise kitabın kapağı kapandıktan sonra manasını bulacaktır. Kısacası, bir asırlık bir soyu destan tadında okuyacaksınız.

İnsani değerler üzerine işlenmiş bir yapıt ortaya koyan Oscar Wilde, bunu 9 adet masaldan oluşan kitabıyla beğenimize sunuyor.

Denizkızları, cadılar, devler, cüceler, prensler... Klasik masal türüne özgü bu kahramanlarda büyük hayat sırları saklanmış. Yaratıcılığın göz ardı edilemeyecek biçimiyle okunan her cümle, zihin karmaşası içinde yön buldurmaya yönelik yoğun masallar olarak geniş bir kitleye hitap ediyor. Kötünün içinde iyiyi var eden, bunun makamına ulaşmayı okuyucusuna bırakarak eli selek bir eser ortaya koyan Oscar Wilde, bu kısa fakat yalın, aynı zamanda derin hikayelerde sefalet, hırs, açgözlülük, adaletsizlik gibi dünyanın hüküm sürmüş kavramları içinde sevgi, aşk, iyilik, vefa gibi kavramları zıtlıkların savaşıyla en çarpıcı şekilde aktarmayı başarmıştır.

Yazarın benzersiz yaratıcı betimlemeleriyle birlikte, unutulmuş değerleri hatırlamak adına okunması gereken kitaplar arasındadır.

İskender Pala'nın bana Divan Edebiyatı'nı sevdiren kitabıdır. Kitap, aşk teması üzerinden yazarın farklı eserlerinden derlenmiş olup yer yer kadim divan şairlerimizin mısralarıyla adeta bezenmiştir. İskender Pala bu mısralara muazzam bir şekilde açıklık getirip anlamlar yükleyerek görüş açımızı genişletiyor ve bunu sıkıcı olmayan akıcı üslubuyla başarıyor.

Aşka yaptığı yorumların temizliğiyle eğer ki aşıksanız sizi şüpheye düşürme ve aşka bakış açınızı tamamen değiştirme niteliğine sahiptir. Aşk-ı İnsanî, Aşk-ı Hayalî ve Aşk-ı İlahi olarak aşkı üç bölümde inceleyen İskender Pala'nın aşkı, aşığı, maşuğu anlattığı bu kitap 'el kitabı' olmaya eşdeğer bir eserdir! Kitabın sonunda ise güzel bir hikaye sizi bekliyor olacak…

Kitaba hayat veren cümle ise şudur:
"Aşk ki vardır, gerisi vesairedir…"

Şeker Portakalı bilindiği üzere bir çocuk romanı olmasına karşın yetişkin davranışlarını da-olumlu ve olumsuz-son derece güzel biçimde ortaya koyduğundan bizler tarafından da okunmasını gerekli gördüğüm bir kitaptır.

Çocuksu duyguları en iyi biçimde yansıtan Vasconcelos kendi hayatından da izler taşımıştır bu esere. Küçük bir çocuğun büyük hayal gücüne sığınarak yaşadığı acıları derinlemesine hissedeceksiniz.

Bir çocukta bulunabilecek tüm çocuklukların farkına varmak adına okunmalıdır!