E-Dergi

Çocuklara mutlaka okutulması gereken, ama ondan öte büyüklerin okuması gereken kitap. Çocukluğumda iz bırakmış kitaplardan biridir benim için. Onun için tekrar sipariş ettim kütüphanemde bulunsun diye. Ara ara kitaptan rastgele bir bölüm açıp okuyarak hafif tebessüm ederim. İyi birer birey olması için mutlaka sevdiklerinize okutun...

Holden Caulfield, Salinger'ın dünyaya armağanıdır. Tıpkı bu kitap gibi. İlk okuduğunuzda "Neydi şimdi bu?" dersiniz. Ama sakin kafayla biraz üzerine düşündüğünüzde kitabın ne kadar ağır bir toplum eleştirisi yaptığını, "büyümek" denen olay üzerinden anlayabilirsiniz. Buradaki "Büyüme"yi anladığınız zamanda Holden'ın neden büyüklerden nefret ettiğini anlayabilirsiniz. Küçük Prens'ten sonra, okuduğun en büyük eleştirilerden biri de bu kitapta yapılmıştır şu bizim çok sevdiğimiz "Büyümek" terimine..

Ernest Hemingway, o ağır üslubuyla, çok iyi bildiği savaşı bu kitapta yansıtıyor. Savaşın o acımasız insanlıktan uzak ortamda insan olmanın nasıl bir şey olduğunu ortaya döküyor Hemingway. Bunu yaparken de bizim en iyi bildiğimiz duyguyu kullanıyor; Aşk. Savaş gibi insanlıktan uzak bir vahşetle çarpışabilecek kadar güçlü olan tek duyguyu..

Bozulan toplum yapısını, şiddetin normalleşmesinin nelere yol açacağını ve birçok etik değeri sorgulayarak düşünmenize yol açacak kadar başarılı bir dünya kurgulamış Anthony Burgess. Mutlaka okunması gereken temel eserlerden.

John Greeen'in sıradışı ama zekice kurgulanmış karakterleri yine karşımızda bu kitapta da. Genellikle genç kitleyi hedeflese de, John Green'in satır altında hayata dair verdiği mesajlar yetişkinlere de yönelik. Ayrıca şu ana kadar basılan bütün kitaplarını okumuş biri olarak söylüyorum; Green'in üslubunu görüp, yaptığı zekice göndermeler ve esprileri anlayıp da sıkıldım diyen birini görmedim şu ana kadar.