E-Dergi

Bir ilişkinin "sen İLE ben" den "sen ben" e dönüşmesini anlatan bir başyapıt. Benim için Oruç Aruoba'nın zirvesi bu kitap, şahlanışı. Tadını damağımda, sızısını yüreğimde, öğrettiklerini zihnimde saklayacağım...

Ah Werther, ahhh... Yaşadıklarınla neler yaşattın bana bir bilsen. Taş olup oturdu yüreğime okuduğum her satır, altında kaldım onca duygunun. Sahi sen nasıl dayandın o kadar zaman, nasıl taşıdın bu yükü? Aaah ahhh... Ne söylesem eksik kalır, unutmayacağım seni canım Werther...

Sakin sakin, sindire sindire okuyun; Dostoyevski ağırlığını ve kalitesini tadacaksınız.

Bir insan bir kitaptaki her şiirde, şiirdeki her dizede kendine rastlar mı? Rastlarmış. Hatta rastlamakla da kalmaz kitabı kendi biyografisi ilan eder, altına imzasını bile atar. Öyle bir kitap.

Türkiye'nin yetiştirdiği en güçlü kalemlerden biriydi. Yaşarken layık olduğu değeri göremediyse de geride bıraktığı bu nadide eserler günden güne yücelecek. Umarım bir yerlerden görürsün...