E-Dergi

Tarihe ve gönüllere iz bırakmış ender insanlardan Mimar başı Sinan'ın hayatı gibi düşünmeyin. daha çok eserlerinde ki gizem ve detayla ilgilenmiş yazar. okudukça hayranlığınız artacak

YILDIZ BÖLÜMÜNDE 10 YILDIZ OLSA İKİ KERE ÜÇ KERE 10 YILDIZ VERİRDİM. Eserin esiri oluyorsunuz. sizinle konuşuyor kitap, tamda içinizden gecenleri söylüyor. bitirmeden bırakamayacağınız etkisinden uzun süre kurtulamayacağınız bir eser. ben 45 yaşında 2 çocuk babası oldukça da mutlu bir ailesi olan bir okurum. bir bölümünü metroda okudum yaklaşık 30 dakikalık metro yolculuğu süresince kimseye aldırış etmeden tabiri caizsse hüngür hüngür ağladım. OKUYUN DAHA ÖNCE BİR ŞEY OKUMAMIŞIM DİYECEKSİNİZ. Nefsinizle hesaplaşacak hayatı sorgulayacaksınız. böyle insanlar da yaşamış bu Dünya da diyeceksiniz. okuduğunuz kişisel gelişim kitaplarında hayatın merkezinde siz vardınız. kimse sizden daha önemli değildi, oysa sizi değerli yapan kendinizden geçmenizmiş.

Kendinizden parçalar bulmamanız imkansız. okurken bir çok yerde aaaa benden bahsediyor diyeceksiniz. aslında yazar kendinden bahsediyor ama siz aynı ben diye okuyorsunuz. tamamen BEN merkezli, sanki Dünya sizin etrafınızda dönmesi gerekiyor gibi hissettirecek, en yakınınızda ki yıllardır tanıdığınız birinde bile kusur bulacaksınız. okuyunuz okunası bir kitap fakat kendinizi kaptırmayınız. TAMAMEN YALNIZ KALIRSINIZ

hayat hikayesi gibi düşünmeyin çoğunda yazarın düşüncelerini gelişen olaylarla ilgili yorumlarını okuyacaksınız

Söz konusu Vatansa gerisi teferruattır sözünün her yaşta vucut bulmuş hali. Vatanı kurtarmak için kimi yardan kimi candan geçmiş, her yaşta herkes elinden geleni yapmış, kadın erkek yaşlı çocuk demeden Vatandan düşmanı temizleyip yine eski mutlu günlere dönmeye çalışan halkın hikayesi. İhanet ve gaflet içinde olanların önünde sonunda cezasını çektiği zulumle abat olunmayacağını gösteren hikaye. Vatan olmazsa aşkın çocuğun malın paranın kıymetinin olmayacağının bilincinde olan halkın el ele verip Vatanını kurtarma gayretinin anlatıldığı hikaye. Yazarın bir çok kitabını okuyan biri olarak eleştirmek isteğim bir konu da var: tekrar eden cümleler çok fazla ve sıkıcı oluyor. (Fikret parlak tütün kutusunu açtı bir tütün sardı, sarı çakmağıyla yakmadan bekledi, dumanı içine çekti, dumanı dışarı salarken ........... dedi) bu cümleyi o kadar çok okudum ki bıktım. HEPİNİZE KEYİFLİ OKUMALAR