E-Dergi

Stephen'in bu kitabı diger kitaplarına kıyasla çok değişik bir şekilde yazılmış. İnsana film seneryolarını anımsatıyor. Ama gene de çok güzel, bu tarz Stephen'a yakışmış. Olaydaki sahneler kolaylıkla açık ve net bir şekilde anlaşılabiliyor. Yani insanın fazla hayal gücü kullanması gerekmiyor. Olaylar Little tall adasında geçiyor. Adada büyük bir fırtına olur. Bu sırada ortaya çıkan bir adam herşeyi altüst eder. Fazla ilginç bir konusu yok ama çok güzel ve etkileyici bir kitap.

Kitap tasvir yönünden mükemmel. Etrafımızdaki nesneleri o kadar güzel anlatmış ki hayran kalmamak elde değil. Ayrıca çok güzel de bir duygusal roman. İnsan kitabı okuduktan sonra dünyaya farklı gözlerle bakıyor sanki. Çok etkileyici bir kitap. Kitabın diğer önemli bir özelliği ise Felix'in mektuplarının birleştirilerek yazılmış izlenimi bırakması.
Ben kitabı çok beğendim.

Bu kitap birinci kitaba göre daha da sürükleyici ve akıcı. Micon Domaris'le evlenir. Micon yavaş yavaş ölmektedir. Onu yaşama bağlayan tek şey doğacak oğludur. Bu kitapta güçler çocuklara ailesinden geçmektedir. Doğacak çocuk çok önemlidir bu yüzden. Domaris'in kardeşi olan Deoris kendindeki gizli gücü farkeder ve büyük bir karar vermek zorunda kalır.

Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi bir fantazi kitabı. Tabi J.R.R. Tolkien kadar iyi değil ama okunabilecek bir kitap. Kitabın dili çok ağır. Bazı yerlerde okuyucuyu sıkabiliyor. Bu da kitabın en büyük eksiği.
Kitapta olaylar karanlık güçler tarafından kör edilen ışığın oğlu Micon'un ışıklar tapınağına gelmesiyle başlar. Micon ışık tapınağında baş rahibin kızı Domaris'e aşık olur. Daha sonra bu onun tek yaşama amacı olur. Tamamen büyünün hakim olduğu etkileyici bir kitap. Fantazi sevenlere tavsiye ederim.

İnanılmaz karmaşık. Kitap bizler için değil de bilim adamları ya da ilgili kişiler için yazılmış. İnsan bitirmekte güçlük çekiyor.