E-Dergi

"akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağbaşına çöreklenmiş, dünyayı kendince anlamlandırmaya çalışan bir deliyim."
din, içine doğduğumuz hazır bir sistemden ziyade, her birimiz için kişisel serüvenle hak edilen bir yolculuk aslında. Ayşe Şasa'nın yolculuğu ise ilham veren cinsten.

"insanın tabiatı, onun üzeri örtülü tarihi, insanın tarihi ise onun örtüsü kalkmış tabiatıdır"
ismet özeli, görüp geçirdiği zamanla birlikte anlamaya çalışmak oldukça keyifli.

bir zaman sonra dönüp tekrar okunası kitaplardan. ama daha güzel bi çeviri olabilirdi.

bu kitabı okumak risk almak bana göre. o saygı duyulan fikirlerin kaynağı olan zihni bütün çıplaklığı ile karşınızda görmek, adeta bir ürünün fabrikadaki bütün yapım aşamalarını izlemek, hatta kenar köşede gizlenen tozlarına kadar fabrikayı ayan beyan görmek demek. değerli mi? elbette. üzerine sayfalar yazılabilir.

okuduğum ilk kitabı. duru, yalın bir anlatımı var. kolay okunur görünse de kendinizi aniden önünüze çıkan bir cümleye takılıp kalmış bulabiliyorsunuz. akılda kalan:
"bidayeti parlak olanın nihayeti de parlaktır. gönül eri garib olmaz."