Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

kitapperver itc Tarafından Yapılan Yorumlar

11.09.2025

Millet ve vatan kavramları üzerine, tarihi sorularla kitaba başlayan yazar, Rum/ Rumî kavramları ile ilgili belgeler ve araştırmalarını da sunuyor. Aidiyet hissini sorgulayarak farklı perspektifler üzerinden konuyu ele alan yazar, kitabın giriş kısmında konuya ilişkin, okuyucunun zihninde tartışmalar yaratmayı da hedefliyor.
Anadolu kavramı, diyar-ı Rum'un tam olarak hangi bölgeye denk düştüğünü, Roma kimliğinin sanat, kültürel mirasının hangi uygarlıklara geçtiği gibi sorular kitap boyunca irdeleniyor. Vatan kavramının Türklerde nasıl ortaya çıktığını, Osmanlı döneminde Rumî kavramıyla birlikte gelişen toplumsal yapıyı anlatan yazar, kitabın çeşitli yerlerinde, bahsi geçen dönemlere ilişkin sanat ve kültür örnekleriyle de temellendirmeler yapıyor.
Kitabın son bölümünde yazar, kimlik algısının tarihle şekillendirilmiş oluşunu özellikle vurguluyor.
11.09.2025

kısa bir kitap olmasına rağmen okurken çok faydalandığımı hissettim başlangıç olarak alınabilecek bir kitap.
11.09.2025

uygun fiyata cok iyi bir kaynak. elimin altinda kütüphanemde olmasi icin aldim.
10.09.2025

2 saatte okunacak kısa açık bir kitap. en başta kısaca Ahmet Cevdet Paşa'yı tanıtmakla başlıyor. Aslında aileye yazılan mektuplar olduğu için aile fertlerini kısaca anlatması daha uygun olurdu. Ahmet Cevdet Paşa'nın görevi nedeniyle gittiği yerlerden ailesine daha çok karısına ve oğluna yazdığı kısa mektuplardan oluşuyor. mektuplarda daha çok resmiyet hakim ve duygularını açıkça ifade etmiyor. bu yüzden duygusuz bulduğum söylenebilir. ama Ahmet Cevdet Paşa da olsa, kitaplar da yazsa kanun da yapsa eşinin tribini, kaprisini, sitemini, Nazını kilometrelerce uzakta da olsa çeken bir adamın serzenişlerini duyduğumu söyleyebilirim. kitapta Adviye hanımın bir tane mektubu yer almaktadır. Yüzyıl geçse de mektuba bakarak Kadının fendi erkeği her zaman yenebilir, denebilir.
25.08.2025

"Abdülhamit bir asrın ya da çağdaş bir devletin sahip olabileceği en geniş anayasalardan biri ile iktidarı devraldı. o zaman, uzun zamandır özlemi çekilen günün Karanlık Bir geceden sonra doğacağı umudunun boşa çıkması nasıl mümkün olabilirdi? Ama 300 kere ay dönmüş, gün doğmamış aksine hep daha koyu bir gece olmuştur. Anayasa çoktan unutulmuş hatırası bile silinmiştir ve deniyor ki Türk milleti yenilik yapmaya hiç istekli değil, Çünkü İslam dini ilerlemeye engelliyor. ben bu kitabın bir bölümünde böyle bir görünüşün yanlışlığını Ortaya koydum. engelleyen İslam değil Müslümanları baskı altına alan sultanın gayrimüslim tebaası bile acı cekiyor, en kotu durumda olan ise Türkler, yani sultanin asıl halkı. Hristiyanlar için zaman zaman Avrupa devletleri devreye giriyor, Kürtler ve Araplar ise ihtiyaç duyduklarında kendi başınlarının çaresine bakabiliyor. Ama Sultanın Gerçek halkını keyfiliğe karşı kim koruyacak?"