Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
ASLI BEKÇİ Tarafından Yapılan Yorumlar
Livaneli'nin otobiyografisini okuduğumuz kitapta dil, din, ırk ayırt etmeksizin insanı insan olduğu için, olduğu gibi seven, kitap okuyan iyi bir insanın geçimini sadece sanat yaparak sağlamak isteğiyle çıktığı yolda bunu yapamaması için önüne çıkarılan engeller, sıkıntılar, sürgünler, cezaevleri ve bütün bunlara karşı asla pes etmeyen savaşçı bir ruhun yaşadığı duygusal ve psikolojik yanlarını da okuyoruz, bu kadar inişten sonra önlenemez yükselişini de tabi ki. Sadece bir otobiyografi değil aslında tarihi olayları da yine belgeler ve kaynaklarla anlattığı bir kitap. Okurken hüzünlenip gözyaşlarımı tutamadığım kısa bir hayata büyük bir bilgi birikimi, çevre ve eşsiz dostluklar sığdıran bu güzel insanın hayat hikayesini su gibi okuduğum bir kitap oldu yine. Bir kitabını okuyunca artık sıkı bir Livaneli okuyucusu oluyorsunuz zaten.
Savaşın, ırkıcılığn ve katliamın en büyük örneklerinden biri olarak, tarihin tozlu sayfalarına 103'ü çocuk olmak üzere 768 yahudi mülteci ve 10 mürettebatın kanıyla yazılan Struma katliamını, bizzat gemide bulunan bir mültecinin tuttuğu günlükten okuyacağınız bir kitap.
Çok güzel, kullanışlı bir ürün. Yıkayamadığınız durumda ıslak mendille silerek de temizlenebiliyor. Kitaplarınız yıpranmayacak ve sahilde havuz kenarında okurken bile ıslaanma riski olmayacak.
Almanya'da yahudilerin yaşam mücadelesi verdiği savaş döneminde ailesi ile birlikte küçücük bir alana sığınmak zorunda kalan Anne Frank'ın günlüğüne yazdıklarını daha sonradan babasının kitaplaştırdığı bir anı defteri. Hayatınız boyunca zihninizden silinmeyecek notlarla dolu bir kitap. Savaşın o kötü yüzünü hiç bu kadar acı şekilde hissetmemiştim. Aynı ad ile filmi de var fakat kitap ile aynı yoğun etkiyi hissettirmedi bende. Hollanda'nın Amsterdam şehrinde , Westerkerk'e yakın, Prinsengracht adlı bir kanal üzerinde bulunan evi de müzeye dönüştürülmüştür. "Anne Frank Evi Müzesi"
Ne diyeceğimi bilemediğim, kelimeleri bir araya getiremediğim bir durumda buldum yine kendimi, kitabı bitirdiğimde. Tolstoy 'un "Ivan İlyiç'in Ölümü " kitabını okuduktan sonra da benzer duyguları hissetmiştim. Adım adım ölüme giden bir yol...
"İnsanların hepsi, belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar." Kitaptan aklımda kalan hafızama kazınan bir cümle...